The interpretation of Qur’ānic verses within the framework of linguistic rules is generally called linguistic exegesis. In this sense, verses can be used as dictionary, grammar and syntax, recitation, rhetoric, etc. is examined from this aspect. The activity of linguistically understanding the divine will in the verses began with the revelation of the Qur’ān, and this method later continued its existence by expanding according to the conditions in the periods of the companions and tābiʿīn. When it came to the Tadwīn period, linguistic studies gained a more systematic structure and works began to be written under the names of Gharib al-Qur’ān, Maʿānī al-Qur’ān and Iʿrāb al-Qur’ān. In all tafsirs until today, importance has been given to the linguistic explanation of the verses. As a matter of fact, the Qur’ān carries all the structural and stylistic features of the Arabic language in which it was revealed and establishes a lively communication with its addressee. However, some verses contain ambiguous expressions in terms of wording and meaning. One of the verses that contains more than one option in terms of grammar is the 88th verse of Zukhruf Surah. The verse has different aspects in terms of recitation and therefore different interpretations are made based on the elements of the sentence. There are many opinions regarding the function of the letter wāw in the verse and the position of the sentence that follows it. Those who base the pronunciation of the word “qīl” on the literal reading of the word explain the verse as reference, and those who accept the letter as an oath (qasam), explain the verse as an oath sentence. The common point in all three readings of the word, majrūr, mansūb and marfūʿ, is that the sentence is somehow associated with the oath. This situation is extremely important in terms of revealing the harmony of meaning between different recitations. As a matter of fact, majrūr and mansūb readings are mutawātir recitation, but marfūʿ recitation is still considered permissible even if it is outside the qirāʾāt al-sabʿah. It is extremely important for the internal integrity of the Qur’ān to interpret the recitations in a way that establishes semantic unity between them. In this context, the study aims to examine the possibility of linguistic interpretation through sample verse.
Tafsir Linguistic tafsir Surat al-Zukhruf Preposition Wāw Qasam
Kur’an âyetlerinin dil kuralları çerçevesinde yorumlanmasına genel olarak dilbilimsel tefsir denmektedir. Bu manada âyetler lügat, sarf ve nahiv, kıraat, belagat vb. yönüyle incelenmektedir. Âyetlerdeki ilâhî muradı dilsel yönden anlama faaliyeti Kur’an’ın nüzulü ile başlamış, bu yöntem daha sonra sahabe ve tabiin dönemlerinde şartlara göre genişleyerek varlığını sürdürmüştür. Tedvin devrine gelindiğinde dilbilimsel çalışmalar daha sistemli bir yapıya kavuşmuş Garîbü’l-Kur’ân, Meâni’l-Kur’ân ve İ‘râbü’l-Kur’ân adı altında eserler yazılmaya başlanmıştır. Günümüze kadar bütün tefsirlerde âyetlerin dilbilimsel yönden izahına önem verilmiştir. Nitekim Kur’an, nazil olduğu Arapçanın bütün yapısal ve üslup özelliklerini taşımakta, muhatabıyla canlı bir iletişim kurmaktadır. Ancak bazı âyetler lafız ve mana yönüyle içerisinde kapalı ifadeler barındırmaktadır. Gramer yönünden birden çok seçeneği içinde barındıran âyetlerden biri de Zuhruf sûresi 88. âyettir. Âyetin kıraat bakımından farklı vecihleri bulunmakta ve bu yüzden cümlenin ögeleri üzerinden farklı yorumlar yapılmaktadır. Âyette geçen vâv harfinin işlevi ve kendinden sonra gelen cümlenin konumu üzerine birçok takdir bulunmaktadır. “Kîl” kelimesinin mensub okunuşunu esas alanlar vâvı atfiyye, kasem harfi olarak kabul edenler ise âyeti yemin cümlesi olarak açıklamaktadır. Kelimenin mecrur, mensub ve merfu olmak üzere her üç okunuşunda ortak nokta, cümlenin bir şekilde kasemle ilişkilendirilmiş olmasıdır. Bu durum farklı kıraatler arasındaki anlam uyumunun ortaya çıkarılması yönüyle son derece önemlidir. Nitekim mecrur ve mensub okuyuş mütevatir kıraattir, ancak merfu okunuş kıraat-ı seb’anın dışında olsa da yine caiz sayılmıştır. Kıraatlerin aralarında mana bütünlüğü kurulacak şekilde tevil edilmesi Kur’an’ın iç bütünlüğü açısından fevkalade mühimdir. Bu bağlamda çalışma örnek âyet üzerinden dilbilimsel tefsirin imkânını incelemeyi amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 25 Sayı: 25 |