Edebiyatın genellikle bireyin yaşantısından doğmuş olduğu kabul edilse de toplumun bir üyesi olan birey yaşadığı çağı, tarihi, coğrafi ve ekonomik koşulları eserine farkında olarak ya da olmayarak yansıtır. Dolayısıyla eser, hem kişinin hem de toplumun ürünü olarak ortaya çıkar. Böylece bireyin de kendisini içinde bulduğu savaşlar, göçler, büyük felaketler, paradigmalar edebiyatın konusu haline gelir. Türk edebiyatı başlangıçtan bugüne kadar değerlendirildiğinde toplumsal yanı güçlü olan bir edebiyattır. Orta Asya’dan Avrupa kapılarına kadar uzanan geniş bir coğrafyada hüküm süren Türklerin tarihi de edebiyatlarını etkilemiştir ve yazarlar romanlarında tarihlerini, büyük göçleri, savaşları, toplumsal kriz dönemlerini ve bunların toplumdaki yansımalarını konu etmişlerdir. Bu savaşlar içinde Türk tarihinde olduça önemli yeri olan Haçlı Seferleri de bulunmaktadır. Tarihe yönelen romancılar hem biyografik romanlarda hem de tarihi romanlarda Haçlı Seferleri’ne yer vermiş, Doğu Datı medeniyetleri arasındaki mücadelenin çeşitli sebeplerini, İslamiyet ve Hristiyanlık inançlarına mensup toplumların çatışma nedenlerini roman aracılığı ile irdelemişlerdir. Bu çalışmada Türk romanında Haçlı Seferleri, savaşların günümüze de uzanan yankıları ve yazarların bu savaşlara bakış açıları değerlendirilmiştir.
YOK
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 26 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 2 |