Social phobia is characterized by the fear and anxiety of being negatively evaluated by others, leading the individual to avoid or escape situations where they might be judged. This anxiety disorder causes significant personal distress and functional impairment, highlighting the importance and necessity of treating social phobia. While various psychotherapies play a significant role in the treatment of social phobia, cognitive-behavioral therapies are particularly prominent. Although the cognitive behavioral approach is known to be effective in treating social anxiety, the case formulation that precedes the treatment serves as a guide for the therapy's progression. Case formulation is a hypothesis that includes information about the client, addressing the factors that initiate, predispose, and maintain the client's problem. Additionally, it is seen that case formulation plays a crucial role in reducing the problem and in the development of the therapeutic alliance. This study examines case formulation and models within the framework of cognitive behavioral therapy for social anxiety disorder. The models examined in this study provide a deeper understanding of the origins and maintainers of the problem, aiming to explain the complex nature of social phobia. This study aims to contribute to a better understanding of social phobia and the development of effective interventions by comprehensively reviewing these models.
social phobia cognitive behavioral therapy case formulation case conceptualization
Sosyal fobi, bireyin diğerleri tarafından olumsuz değerlendirileceğine dair duyduğu korku ve kaygı ile karakterize olup bireyin değerlendirilme riski olan durumlardan kaçmasına veya kaçınmasına neden olan bir kaygı bozukluğudur. Sosyal fobinin ciddi kişisel rahatsızlık ve işlev kaybına yol açması, sosyal fobi tedavisinin önemli ve gerekli olduğunu göstermektedir. Sosyal fobinin tedavisinde, psikoterapiler önemli bir yer tutmakla birlikte bilişsel davranışçı tedaviler ön plana çıkmaktadır. Bilişsel davranışçı yaklaşımın, sosyal kaygının tedavisinde etkili olduğu bilinmekle birlikte tedaviden önce gelen vaka formülasyonu, tedavinin ilerleyişi için bir pusula görevi görmektedir. Vaka formülasyonu, danışanın problemini başlatan, hazırlayan ve sürdüren faktörlerin ele alındığı danışanın bilgilerini içeren bir hipotezdir. Bunun yanında vaka formülasyonunun, problemi azaltmada ve terapötik ittifakın gelişmesinde önemli bir rolü olduğu görülmektedir. Bu çalışma, sosyal kaygı bozukluğunun bilişsel davranışçı terapi çerçevesinde vaka formülasyonunu ve modellerini ele almaktadır. Çalışma kapsamında incelenen modeller sosyal fobinin karmaşık doğasını açıklamak amacıyla problemin kökenleri, sürdürücüleri hakkında daha derin bir anlayış sağlamaktadır. Bu çalışma, modelleri kapsamlı biçimde inceleyerek sosyal fobinin daha iyi anlaşılması ve etkili müdahaleleri için katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
sosyal fobi bilişsel davranışçı terapi vaka formülasyonu vaka kavramsallaştırma
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Psikoloji |
Bölüm | Derleme Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 14 |