Türk edebiyatı, Tanzimat Fermanı’nın ilanının ardından yüzünü tam anlamıyla Batı’ya döner. Batılı edebi
türlerin ilk örnekleri, Türk edebiyatında öncelikle tercümeler vasıtasıyla görülmeye başlanır. Tiyatro, şiir, kısa
hikâye vb. Batılı türlerin tercümelerinin görülmeye başlandığı bu dönemde Türk okurunun en sevdiği tür, hiç
şüphesiz, roman olur. İlk tercüme romanların hemen ardından, telif romanlar ardı ardına yayımlanmaya
başlanır. Türk romanının ilk kusursuz örnekleri ise Servet-i Fünûn döneminde Halid Ziya tarafından kaleme
alınır. Tanzimat döneminde toplumcu bir anlayışla kaleme alınan ve estetik değerleri ikinci plana atılan roman
türü Servet-i Fünûn döneminde toplumdan uzaklaşarak bireyin iç dünyasına yoğunlaşır. Milli edebiyat
döneminde yine toplumsal meseleleri merkeze almaya başlayan Türk romanı, başlangıcından itibaren her
koşulda Batı edebiyatından yoğun biçimde beslenmeye devam eder. Milli Edebiyat Dönemi’nin öncü
isimlerinden Halide Edib de aldığı Batılı eğitimin bir sonucu olarak Batı kültür ve edebiyatını çok iyi bir biçimde
özümsemiş yazarlarımızdandır. Bilhassa babasının etkisiyle aldığı İngiliz terbiyesi ve ardından eğitimini
sürdürdüğü Amerikan Kız Koleji, onun İngiliz kültürü ve edebiyatını yakından tanımasında ve benimsemesinde
en önemli etkenlerdir. Her ne kadar Batı tarzı bir eğitim almış olsa da Türk-İslâm kültüründen kopmamış olması,
Halide Edib’in Doğu ile Batı’yı zihninde özümseyip sentezleyebilmesi açısından son derece önemlidir. Bununla
birlikte, Batı edebiyatının yansımaları, Halide Edib’in ilk romanlarından itibaren görülmeye başlanır. Bu
çalışmada Batı edebiyatının Halide Edib’in romanlarına somut yansıyış biçimleri ortaya konarak, onun hangi
Batılı yazar veya şairden ne şekilde faydalandığını tespit etmek amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 1 |