Şer’u men kablenâ,
Hz.
Muhammed’den önceki peygamberler vasıtasıyla bildirilen dini hükümler olarak
tanımlanmaktadır. İslam âlimleri, Kur’an ve sünnette yer
almayan hükümlerin Hz. Peygamber’in ümmeti için geçerli olmadığı hususunda
ittifak etmişlerdir. Ancak bu hükümlerden Kur’an ve Sünnet’te kabul veya reddedildiğine
dair işaret olmaksızın yer alanlar hakkında ihtilaf etmişlerdir. Bu bağlamda
özellikle Hz. Peygamber’in risaletinden sonra bu hükümlerle amel edip etmediği
tartışmanın odak noktasını oluşturmaktadır.
Konuya dair değerlendirme ve görüşleri üç kısma ayırmak mümkündür: (i) Hz. Peygamber,
kendisine risalet görevi tevdi edildikten sonra eski şeriatların hükümleriyle
amel etmiştir. (ii) Hz. Peygamber, kendisine peygamberlik bildirildikten sonra
eski şeriatların hükümleriyle amel etmemiştir. (iii) Eski şeriatların hükümleri
Müslümanlar için de bağlayıcıdır. Bunlar Hz. Muhammed (s.a.v.)’in şeriatı
haline gelmişlerdir. Ortaya konan bu görüşler bağlamında farklı düşüncelere
sahip olan Gazzâlî ve onun çağdaşı olan ilk dönem Hanefi usulcülerin ele
alınması konunun daha iyi anlaşılması için iyi bir seçim gözükmektedir. Bu
sayede hem Şafii ve Hanefi mezhebine bağlı alimlerin düşüncelerini karşılaştırma
imkanı bulunmuş hem de konu, tartışmanın en sıcak dönemi bağlamında ele
alınmıştır.
Şer’u men kablana is
defined as the religious laws announced through the prophets prior to Muhammad.
İslamic scholars have agreed that, the rules not stated
in the Quran and Sunnah are not valid for the community of Muhammad. However,
while these laws take place in Quran and Sunnah, these scholars are in conflict
about whether they would be valid for us or not. In this context, the
discussion mostly focuses on whether Muhammad followed these rules after his
revelation. The views that have emerged after the evaluation of the issue can
be divided into three: (i) When his prophecy was announced to him, Muhammad
followed the rules of the previous religions. (ii) When his prophecy was
announced to him, Muhammed dis not follow the rules of the previous religions.
(iii) Rules of the previous religions are also binding for Muslims. Because
these have become the Sharia of Muhammad (peace be upon him). Within the
framework of these views, it appears to be a good choice to focus on Gazzali
and his contemporary early period Hanafi Scholars in order to gain a better
understanding of the topic. In this way, the views of scholars from Shafii and
Haafi sects could be compared and the topic was addressed with respect to the
hottest times of the discussion.
Canon MuLaw Şer'u men Kablana Debusi Gazzali Semerkandi Sharia
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 11 |