Kur’ân-ı Kerîm, düşünme, inanma, amel yani bir davranış kitabıdır. Kur’ân, okuyup anlaşılmak ve yaşam biçimi olmak üzere indirilmiş bir hayat kılavuzudur. Kur’ân’ı doğru okumak, anlamak ve gereklerini yerine getirmek ilahî bir emirdir. Kur’ân’ı sadece telaffuz etmek, hatta anlamak için okumak da yeterli değildir. Asıl olan, onun gereklerini yapmak, bizden istediklerini sosyal hayatımızda yaşamak ve başkalarının örnek alacağı bir rol modele dönüştürmektir. Çünkü Kur’ân’ın tanımladığı Müslüman, ilahî hakikatleri temsil edendir. Kur’ân, yalnızca yaratıcının birliği ve varlığını, ibadetleri, geçmiş toplumların yaşantı ve azap nedenlerini, insanların ölüm ötesi hayatlarını konu edinen bir kitap değildir. O, aynı zamanda, insanların dünya ve ahiret mutluluklarını temin hususunda da yol gösteren bir rehberdir. Kur’ân, kendisini kabul edenlerin inanç, ibadet, kişilik, kimlik, düşünce yapısı ve davranışlarını değiştirerek tevhide göre şekillenmesini ister. Şâyet Kur’ân’a inananların bu özelliklerinde bir değişim meydana gelmiyorsa, burada sorgulanması gereken çok ciddi problemler var demektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2020 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 16 |