Esas ve ağırlıklı unsurunu Arapların teşkil ettikleri ilk dönem İslâm toplumunun yaşadığı siyasî hâdiseler, Arap zihin dünyasını şekillendiren kabilecilik anlayışından ayrı değerlendirilemez. Kökenleri Cahiliye’de bulunan bu anlayış yüzyıllar boyunca siyaseti yönlendirmiş, iktidar-muhalefet ilişkilerinde belirleyici rol oynamıştır. Halifelerin Kureyşli olması ve iktidar mücadelelerinin Kureyşliler arasında sürüp gitmesi, Kureyş’in yönetimi âdeta tekeline aldığı kanaatini oluşturmaktadır. Bu kabilenin yüzyıllar boyunca iktidar ile anılması, ancak Kureyş’in kendileri ve tebaa tarafından yönetimle eşitlemesi ile mümkün olabilmiştir. Dolayısıyla yönetim konusunda Kureyşlilik şeklinde bir olgunun var olduğu kabul edilmelidir. Rakip kabilelerin dahi Kureyş otoritesini dikkate alarak kendi konumlarını belirledikleri bir vasatta Kureyş’in siyasî liderliğinin tarihî kökenleri ve onun bu konumu nasıl elde ettiği, varsa bu olgunun kırılma veya güçlenme dönemleri, Kureyşliliğin etki ve gücünü anlamak bakımından önemlidir. Öte yandan tarihin akışına yön veren, etkileri bugün dahi hissedilen ve mezheplerin ayrışma sebeplerinden birçoğunu oluşturan siyasî hâdiselerin büyük bölümü İslâm tarihinin ilk döneminde yaşanmıştır. Bu hâdiseleri değerlendirebilmek için muhatapların adımlarına yön veren âmillerin başında gelen Kureyşlilik olgusunun irdelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada Cahiliye döneminden Abbâsîlere kadar ilk dönem İslâm tarihi siyasî hadiselerindeki Kureyşlilik olgusunun geçmişteki izleri sürülerek olgunun tarihî kökenleri ve sonraki döneme yansımaları tahlilî bir yöntemle incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 27 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 16 |