COVID-19 enfeksiyonundan dolayı hem bulaşma riskini en aza indirmek hem de ülke sağlık sistemine aşırı yüklenmeleri azaltmak için ülkemizde izolasyon uygulanarak evde zaman geçirme başlamıştır. Bu tür ortaya çıkan durumlar yaşam tarzını değiştirerek hareketsiz bir yaşama doğru insanları sürüklemektedir. Salgın nedeni ile yaşlıların, gençlerin ve çocukların yani kısaca tüm insanların televizyonla daha fazla vakit geçirmesi, telefonlarını ve bilgisayarlarını daha çok kullanmaları hareketsiz yaşam tarzını desteklemiştir. Giderek daha az fiziksel aktivite yapan, ev dışında yer alan fiziksel aktivitelere katılmayan ya da daha az katılan bireyler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bilindiği gibi; hareketsiz yaşam tarzı Tip II diyabet, kas-iskelet hastalıkları, obezite, koroner kalp hastalığı, yüksek kan lipid düzeyi, hipertansiyon, kolon ve göğüs kanseri gibi bazı kanser türleri gibi kronik hastalıkların ortaya çıkmasında önemli unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Düzenli yapılan fiziksel aktivitenin bağışıklık sistemini destekleyeceği ve yukarıda ifade edilen kronik hastalıkları geciktirebileceği veya önleyebileceği tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de anlaşılmıştır. Düzenli olarak yapılan veya yapılandırılan fiziksel aktivite ve egzersiz hipokinetik hastalıkların yanı sıra stres, kaygı ve depresyonu gibi sağlık problemlerinin ortaya çıkma riskini azaltabilmektedir. COVID-19 salgın süresince evlerde aylarca kapalı kalan her yaştaki inaktif bireyler için planlanmış fiziksel aktivite programları bağışıklık sistemini destekleyerek fiziksel ve zihinsel sağlık üzerindeki olumsuz etkileri azaltacağı gerçeğini ortaya koymaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Egzersiz ve Spor Psikolojisi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: COVID-19 ÖZEL SAYISI |