When Mustafa Kemal Pasha, the founder of the Republic of Turkey, announced the establishment of the Republic to the world, he was of the opinion that this political success should be complemented by economic independence. However, due to the conditions of the period and the provisions of the Lausanne Treaty, the national economic model, which had been set as a goal in the period from the Lausanne Peace Treaty until 1929, took a back seat and a more liberal policy gained weight. With the Economic Depression of 1929, which shook the whole world, the role of the state in the economy became more prominent. Especially after this period, more statist policies gained weight. In Turkey between 1923 and 1929, an economic policy led by the state was implemented due to conditions such as the inefficiency of private initiative and the effects of the world economic crisis. This policy, which emerged due to the economic crisis, paved the way for the emergence of institutions such as the National Economy and Savings Society. Founded on December 14, 1929, the Society aimed to establish the concept of national economy, popularize domestic goods and savings among the public, and carried out nationwide activities to encourage the public in this regard. As a matter of fact, the National Economy and Savings Society effectively used all means of communication that could influence large masses, from newspapers to radio, cinema, theater and exhibitions, in order to make the public adopt the awareness of savings, which was the basic policy of the country. One of the most interesting activities of the society, which opened branches all over the country under Atatürk's patronage, was the Domestic Goods Week. This article aims to examine the activities of the National Economy and Savings Society and its impact on public opinion through the society's charter, archival documents and periodicals of the period.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet’in kuruluşunu dünyaya ilan ettiği zaman, bu siyasi başarının ekonomik bağımsızlıkla tamamlanması gerektiği kanaatindeydi. Fakat, dönemin şartları ve Lozan’ın hükümleri gereği Lozan Barış Antlaşması’ndan 1929’a kadar olan dönemde, hedef olarak belirlenen milli ekonomi modeli arka plana düştü, daha liberal bir politika ağırlık kazandı. Tüm dünyayı sarsan 1929 Ekonomik Buhranı ile devletin ekonomide rolü daha da öne çıktı. Özellikle de bu dönemden sonra, daha devletçi politikalar ağırlık kazandı. Türkiye’de 1923-1929 yılları arasında özel girişimin yeterli sonuç vermemesi ve dünyadaki ekonomik krizin etkileri gibi koşullar gereği devletin önayak olduğu bir ekonomi politikası uygulandı. Ekonomik krize bağlı olarak ortaya çıkan bu politika, Mili İktisat ve Tasarruf Cemiyeti gibi kurumların ortaya çıkmasına zemin hazırladı. 14 Aralık 1929 tarihinde kurulan Cemiyet, ulusal ekonomi kavramının oluşturulması, yerli malı ve tasarrufun halk arasında yaygınlaştırılmasını hedefledi ve bu konuda halkı teşvik etmek adına ülke çapında faaliyetler yürüttü. Nitekim Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, ülkenin temel politikası olan tasarruf şuurunu halka benimsetmek amacıyla gazeteden radyoya, sinemadan tiyatro ve sergiye kadar geniş kitleleri etkileyebilecek bütün iletişim vasıtalarını etkili bir şekilde kullandı. Atatürk’ün himayesinde bütün bir yurt genelinde şubeler açan cemiyetin en fazla ilgi çeken etkinliklerinden biri de Yerli Malı Haftası oldu. Bu makale, cemiyetin nizamnamesi, arşiv belgeleri ve dönemin süreli yayınları vasıtasıyla iktisat ve tasarruf cemiyetinin faaliyetlerini ve bunun kamuoyundaki tesirlerini ele almayı amaçlamıştır.
MİLLİ İKTİSAT VE TASARRUF CEMİYETİ YERLİ MALI HAFTASI MİLLİ EKONOMİ
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Beşeri Coğrafya (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 23 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 12 |