Asıl adı Barnaba olan fakat aidiyet bildiren ‘s’ harfiyle
Barnabas şeklinde tanınan kişinin kimliği, gerçekten yaşayıp yaşamadığı, İncil
yazıp yazmadığı, yazdı ise onun adıyla ünlenen İncil’in gerçekten ona ait olup
olmadığı tartışılagelmiştir. Erken Dönem Hıristiyanlığı’nda pek çok İncil
yazılmış olmasına rağmen, bu İnciller arasında belki de hiç biri Barnaba İncili
kadar merak konusu olmamıştır.
Barnaba İncili’nin apokrif (dini
otoritelerce kabul görmemiş) sayılması II. yüzyılda başlamış, XIX. yüzyılda hız
kazanmış ve XX. yüzyılda tartışmalara, tahlillere son verilerek, nihai ve
değişmez şekilde mahkûm edilmiştir. Diğer taraftan Müslümanlar, geç
sayılabilecek bir dönemde Barnaba İncili’nden haberdar olmuşlardır. Konu
hakkında eser vermeye ise ancak Hıristiyanlar’ın Avrupa Üniversiteleri’nde
yaptıkları ilahiyat tartışmalarıyla başlamışlardır.
Ancak İncil’in aslı ortaya çıkmadan soru
işaretleri devam edecektir. Bunca cevap bekleyen soruları kaleme alınan yazılar
eşliğinde ve baştan başlayarak çözmek gerekmektedir. Dolayısıyla bu makalenin
amacı çok bilinmeyenli bir denklem gibi ortada duran sorulara cevap aramaktır.
Bu sebeple hem Hıristiyan hem de
Müslümanlar tarafından yazılan eserler aracılığıyla Barnaba, Barnaba Mektubu ve
Barnaba İncil’i hakkındaki görüşler çerçevesinde bir sonuca ulaşılmaya
çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Beşeri Bilimler Sayısı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 17 Sayı: 1 |