Paulus,
birçok araştırmacıya göre geleneksel Hristiyanlığın kurucusudur. Çünkü İsa’nın
tarih sahnesinden çekilmesi sonrasında, “İsa Mesih’in hizmetkârı” (δοῦλος Χριστοῦ Ἰησοῦ) ve
“ulusların havarisi” (ἀπόστολος τῶν ἐθνῶν) olduğu iddialarıyla ortaya çıkmış;
Mesih’in ölümü ve dirilişi rivayetlerine soteriyolojik anlamlar yüklemiştir.
Geleneksel Kilise ise Paulus’un bu doğrultudaki teolojik görüşlerini esas
almaktadır. Ancak tarihsel açıdan bakıldığında burada birçok soru yükselmektedir.
Bunlar arasında iki tanesi bilhassa öne çıkmaktadır. Birinci olarak, Paulus’un
Mesih’in şahsiyeti ve öğretileri ile Yahudi Yasası ve kurtuluş kavramı gibi olgulara yönelik savları,
bizzat İsa’nın yaşamı
sırasında vaaz ettiği öğretilerle çelişmektedir. İkinci olarak, Elçilerin
İşleri Kitabı’nda verilmek istenen temel mesajın tersine, Paulus’un İsa’nın
havarileriyle hiçbir zaman “birlik” içinde hareket etmediği ve onlarla “din
kardeşi” olmadığı, fakat aksine onlar tarafından adeta “düşman” olarak
görüldüğü anlaşılmaktadır. İsa ve Paulus çağında, Galilaia (Celile), Samareia
(Samiriye) ve Kudüs’ü de içeren Ioudaia (Yahudiye) gibi bölge ve eyaletlerden
oluşan Filistin, Romalıların kontrolü altındadır. Nitekim Paulus ile Kudüs havari
cemaati arasında siyasi duruşları itibariyle de ciddi farklar göze
çarpmaktadır. Bu bağlamda anlaşıldığı kadarıyla Paulus, Mesih’e iman ettiği
iddiasının öncesinde de sonrasında da, I. yüzyılın birinci yarısında Romalıların
ve ayrıca Romalılar adına yönetici güç olarak bölgede varlık gösteren
Herodesler ile Yüksek Rahip tarafından oluşturulan siyasi otoritelerin bir
temsilcisi olarak hareket etmiştir. Roma iktidarını benimsemeyen bağımsızlık
yanlısı Yahudi cephesi açısından ise Mesih kavramı siyasi direniş düşüncesinin
sembolü olmuştur. Dolayısıyla, Paulus’un siyasi kişiliği ve faaliyetleri; hem
Yeni Ahit metinlerine yansımayan muhtemel amaçlarının ortaya konulması, hem
de Hristiyanlığı ortaya çıkaran gelişmelerin anlaşılması açısından önem taşımaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
İlgili yılın sayısında en fazla 25 makale yayımlanır ve makale kabul tarihleri 15 Ekim ile 1 Mayıs arasındadır. 2024 yılı Ekim ayı itibariyle Cedrus sadece yabancı dilde makale kabul edecektir.