Pioneering underwater researches in the world
began in inland waters and such studies mainly comprised of diving at various
lakes in Europe. With antiquarian or treasure hunting motives in the background
rather than archaeological purposes, these researches continued for years. The
first ever dive by an archaeologist was carried out in 1904 at a cenote near
the “Chichén Itzá” temple in Mexico. It is in Turkey (Cape Gelidonya wreck,
1960) that the first shipwreck to be excavated in its entirety from the seabed
by an archeologist. Although underwater archaeology studies, which have been actively
conducted for about 50 years in Turkey, are considered to be significant at a
global scale; they are much smaller in terms of quantity in comparison with
traditional archaeological research carried out in Turkey. The relative
scarcity of underwater studies compared to terrestrial ones results in
reduced recognition levels. Studies conducted globally have gradually divided
into sub-branches and a unique terminology emerged. Meanwhile, terminological
studies have not been given priority in Turkey. Although the term “Sualtı
Arkeolojisi [Underwater Archaeology]” a direct translation from English to
Turkish, has been adopted for being the most common and comprehensive one, a
number of similar other sub-branches also exist in science world. This study
deals with the contents of the said sub-branches, terminology as a research
question and Turkish equivalents we suggest for terms.
Underwater Archaeology Maritime Archaeology Nautical Archaeology Archaeological Terminology
Dünya’da yapılan ilk sualtı araştırmaları iç
sularda başlamış ve bu çalışmaları Avrupa’da çeşitli göllerde yapılan
dalışlar oluşturmuştur. Arka planında arkeolojik amaçlardan ziyade hazine
avcılığı veya antikacılık zihniyeti bulunan söz konusu çalışmalar yıllarca
devam etmiştir. Bir arkeoloğun suyun altına dalış yaptığı ilk örnek Meksika’da
yer alan “Chichen Itza” tapınağının yanındaki bir obrukta 1904’te
gerçekleşmiştir. Su altında kendi bütünselliği ile bir batığın bir Arkeolog
tarafından ilk olarak kazıldığı yer ise (Gelidonya Burnu Batığı 1960)
Türkiye’dir. Ülkemizde yaklaşık 50 yıldır fiili olarak yapılmakta olan Sualtı
Arkeolojisi çalışmaları dünya ölçeğinde önemli bir yere sahip olsa da
ülkemizde yürütülen geleneksel Arkeoloji çalışmalarının yanında sayısal olarak
çok daha küçük bir yer tutmaktadır. Çalışma oranının karada yürütülen çalışmalar
yanındaki göreli azlığı, bilinirliğin de az olmasına sebebiyet vermektedir.
Dünyada yürütülen çalışmalar zaman içinde alt dallara ayrılmış özgün bir
terminoloji oluşmuştur. Ülkemizde ise terminolojik çalışmalara ağırlık verilmemiştir.
Günümüzde İngilizce Underwater Archaeology ‘nin birebir Türkçe çevirisi
olan “Sualtı Arkeolojisi” kavramı yaygın ve en kapsayıcı tabir olarak tercih
edilmiş olsa da bilim dünyasında bunun dışında çok sayıda benzeri alt dal da
mevcuttur. Bu çalışmada söz konusu alt dalların içerikleri ve terminoloji
sorunsalı ile bunlara önerdiğimiz Türkçe karşılıklar ele alınmıştır.
Sualtı Arkeolojisi Denizcilik Arkeolojisi Gemicilik Arkeolojisi Arkeolojik Terminoloji
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 7 |
İlgili yılın sayısında en fazla 25 makale yayımlanır ve makale kabul tarihleri 15 Ekim ile 1 Mayıs arasındadır. 2024 yılı Ekim ayı itibariyle Cedrus sadece yabancı dilde makale kabul edecektir.