Öz.
Aile gerçeği bidayetten
günümüze çeşitli mahiyet ve formlarda insanlık için önemli bir olgu olarak
varlığını sürdürmektedir. Aile olgusunu tamamen reddeden, yok edilmesi
gerektiğini iddia eden kimi teorik yaklaşımlar ve kimi kısa süreli tecrübeler
ifade edilse de bu ailenin hayatımızdan tamamen çıkarılmasına yol açmadı.
Bununla birlikte başta Batı olmak üzere modern dönem ve sonrası için (Qu-post
dönem) ailenin büyük bir krize girdiği gerçeği de yadsınamaz. Nitekim kimi
yaklaşımlara göre ailenin bu krizinin temelinde gerçekte insanlığın bütünüyle
yaşadığı krizlerin rolü büyüktür. Buna karşılık ailenin son derece önemli
olduğunu belirten ve de pratikte de bunu destekleyen birçok yeni yaklaşım ve
uygulamanın olduğunu görmek mümkündür. Kimi yaklaşımlara göre ise insanlığın
yaşadığı krizleri aşmanın başlıca yollarından birisi de ailenin sağlıklı bir
biçimde yeniden tesis edilmesidir. Bu vesileyle birçok sivil toplum oluşumunun
ve resmi müesseselerin gerek kurumsal düzeyde gerekse başka tür bağlamlarda
ailenin korunması ve geliştirilmesi için çok yönlü arayışlar içinde olduğu
gözlenmektedir.
Bu çalışma ile özelde ailenin
içinde olduğu krizi ve genelde ise insanı sarmalamış büyük krizleri
medeniyetimizin imkânlarını yeniden değerlendirmeye alarak çeşitli tespit ve
önerilerde bulunması hedeflenmiştir. Çünkü günümüzde gerek ailenin krizinin
gerekse insanlığın krizlerinin büyük ölçüde Batı merkezci bir dünyanın
oluşturduğu sorunlardan kaynaklandığı iddia edilebilir. Elbette bu Batı-dışı
toplumların krizde olmadığı anlamına gelmez. Ancak sorun şu ki; Batı-dışı
toplumların tüm krizlerini yine Batı merkezci yaklaşımlarla çözme gayretinde
oldukları da bir gerçektir. Bunun dışında ise genelde sistemli olmayan kimi
romantik diskurların göze çarptığı, ancak bunların da sistemli ve manidar
alternatiflerle teklife dönüşmesi bakımından son derece zayıf oldukları çok
açıktır. Oysaki medeniyetimizin tecrübe ve meta-epistemolojisinde çok daha
fazla imkânların olduğunu söylemek mümkündür. Bu bağlamda bu çalışma aileye
dair teori, mefhum ve olgu analizlerine dayanmakla birlikte, yeniden teorize
etme imkanlarından da faydalanılarak karşılaştırmalı, sistemli ve yeniden
sistemleştirici bir yöntem arayışı benimsenmiştir.
Anahtar
Kelimeler: Aile Çalışmaları, Değişim Sosyolojisi, Doğu-İslam
Medeniyeti, Kriz.
On The Socio-Political Foundations
and Sociological Transformation of the Family in the East-Islamic World
The fact of the family
continues to exist as an important phenomenon for humanity in various forms.
Although there were some theoretical approaches that completely rejected the
family phenomenon, some short-lived experiences showed that the family had been
destroyed, but this did not lead to the complete removal family from our lives.
There are some crises about family institution. Indeed, according to some
approaches, the crises experienced by humanity are in fact the basis of the
crisis of the family. On the other hand, it is possible to see many new
approaches to get rid of these crises that show that the family is extremely
important and supports it in practice.
According to some
approaches, one of the main ways to overcome the crisis of humanity is the
healthy reconstruction of the family. On this occasion, it is seen that many
civil society and official institutions are in a multifaceted search for the
protection and development of the family in both institutional and other
contexts.
In this study, the
possibilities of Eastern Islamic civilization and especially the crises
experienced by the family are discussed in this context.
Keywords:
Family Studies, Change Sociology, East-Islamic Civilization, Crisis
Sociology.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 19 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Çeşm-i Cihan: Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları E-Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Dergimiz aşağıdaki indeksler tarafından taranmaktadır: