Miladi 7. yüzyılda başlayan Türk-Arap ilişkileri, Osmanlı döneminde daha da gelişerek sosyal, siyasi, askerî ve kültürel alanlarda artarak devam etmiştir. Uzun yüzyıllar boyunca devam eden bu ilişki, iki kültürün dillerini de etkilemiştir. Bu dil ilişkisi sonucunda da bazı sözcükler, ekler, kalıp yapılar ve kalıplaşmış sözler her iki dil tarafından alıntılanmıştır. Alıntılanan bu yapılar arasında kişi adları da bulunmaktadır. Türklerin Araplardan aldığı kişi adları içerisinde Araplar tarafından zaten kişi adı olarak kullanılanlar olduğu gibi Arapların kişi adı olarak kullanmadığı sözcükler de yer almaktadır. Bu çalışmada Arapça kökenli olduğu hâlde Araplar tarafından kişi adı olarak kullanılmayan sözcükler incelenmiştir. Çalışmaya konu olan malzeme, Türkiye’de kullanılan kişi adlarını konu edinen çalışmalardan ve kişi adı sözlüklerinden alınmıştır. Bu çalışmalarda Arapçadan alıntı kişi adı olarak gösterilen adlar, Arap kişi adlarıyla karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmada A Standard Dictionary of Muslim Names, A Dictionary of Muslim Names, Kamusü’l-Esma ve Mu’cemü’l-Esma adlı Arap kişi adı sözlükleri kullanılmıştır. Karşılaştırma sonucunda, bu sözcüklerin büyük kısmının Araplar tarafından kişi adı olarak kullanılmadığı ve bu sözcüklerin kişi adı olarak kullanılmaları üzerinde Türk ad verme geleneğinin etkili olduğu görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 2 |
Çeşm-i Cihan: Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları E-Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Dergimiz aşağıdaki indeksler tarafından taranmaktadır: