Bu çalışmada, modern dönemden itibaren Japonların Müslümanlar ile tarihsel etkileşimi/münasebeti ve Japonya’da İslam ve Müslümanlar ile ilgili bilgisel alt yapı, anlatılmaktadır. Modern Japonya’nın doğuşu olarak kabul edilen Meiji Dönemi (1868-1912) ile birlikte bölgesel güç halini alan Japonya’da, Müslümanlar ile doğrudan münasebetler kurulmuş ve İslam dini ya da Müslüman nüfus hakkında geçmişe kıyasla daha doğru bilgiler edinilmeye başlanmıştır. 1904-05 Rus-Japon Savaşı’ndan itibaren emperyel bir güç olarak Doğu ve Güneydoğu Asya coğrafyasında yayılmacı bir politika gütmeye başlayan Japonya, bilhassa 1930’lardan 1940’ların ilk çeyreğine kadarki vetirede Çin ve Rus tahakkümündeki Müslümanlara karşı “Büyük Doğu Asya Ortak Refah Bölgesi”’nin inşası için politik propagandalarda bulunmuştur. Bu doğrultuda Müslümanlara yönelik siyasi argümanlarla harmanlanmış bir bilgi havuzunun oluştuğunu belirtmek gerekir. İkinci Dünya Savaşı’nda alınan ağır yenilgi sonrası adeta sıfırdan ülkeyi inşa eden Japonlar, savaş sonrası bu dönemde, Müslümanlar hakkındaki savaş öncesi dönemden gelen bilgi ve insan kaynaklarını, bilimsel çalışmaların ilerletilmesi ve Müslüman ülkelerle barışçıl resmi diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasında kullanmıştır. Savaş öncesi ve sırasında Müslümanlara yönelik kullanılan her türlü dini ve siyasi terimle mefhumlar bu doğrultuda reddedilmiştir. Bunda savaş travmasının devlet hafızasında bıraktığı kalıcı hasar vardır.
In this study, interaction/relationship of Japanese people with Muslims from Meiji period to the present day will be illustrated. Japan in modern time, which became a regional power, began to have direct relations with Muslims and obtained more accurate information about Islam in a way quite different from its premodern practices. The victory in the 1904-05 the Russo-Japanese War caused Japan to be an imperial power and to expand its sphere of influence in East and Southeast Asia. So, Muslims were assumed as tributary assets of this expansionist policy, especially those in China and Russia until 1945. It is worth noting that a pool of knowledge blended with political arguments against Muslims was formed in Japan before World War II. Japanese, who built the country from scratch after the heavy defeat in World War II, used the prewar data and human resources on Muslims in the Middle East to advance scientific studies and to restore peaceful official diplomatic relations with them in postwar time. However, all religious and political terms used against Muslims such as “Kaikyō” or “Kaikyōto” before and during the war were rejected in this respect due to the war trauma left in state memory.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 1 |