Ölüm sürecinde bireyler toplumun en dezavantajlı gruplarını oluşturur ve sıkça acı, ağrı, nefes darlığı ve üzüntü gibi semptomlar yaşarlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde hospis bakım modeli, ölüm sürecindeki hastalar ve ailelerine fizyolojik, psikolojik ve sosyal destek sağlayan disiplinler arası bir sosyal politika alanıdır. Ancak bu modeli şekillendiren politikalar, içerdiği bazı kriterler ve kurallar (örneğin, altı ay veya daha az yaşam beklentisi ve tedavi edici diğer tüm tedavilerden vazgeçme zorunluluğu) nedeniyle sistemsel eşitsizliklere yol açmaktadır. Bu çalışmanın amacı, ABD’de yaşamlarının sonunda hospis kullanan bireylerin özelliklerini, hospis kullanımını belirleyen faktörleri ve terminal dönemde yaşanan semptomların sıklığı ve çeşitliliğinin hospis kullanımını nasıl etkilediğini anlamaktır. National Health and Aging Trends Study'nin ABD’nin yaşlı Medicare sigortalı nüfusunu temsil eden, 2011-2021 dönemini kapsayan verileri kullanılarak ağırlıklandırılmış lojistik regresyon modeli ile analiz yapılmıştır. Katılımcıların %55,75’i hospis kullanmamıştır ve ırk/etnisite, gelir seviyesi, yalnız yaşama durumu ve kurumsal bakım almanın hospis kullanımı ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Hospis kullananların daha fazla semptom deneyimlediği ve günlük yaşam aktivitelerinde daha fazla kısıtlama yaşadığı tespit edilmiştir. Bulgular, hospis hizmetlerinin yaşamın son dönemindeki kritik rolünü ve bu hizmetlere erişimdeki eşitsizlikleri ortaya koymaktadır.
Hospis Bakım Modeli Yaşam Sonu Semptomları Sosyal Politika Sosyal Eşitsizlikler Yaşam Sonu Bakım
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Politikası, Sağlık Politikası |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 15 Sayı: 1 |