2012 tarihli 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun ile önceki dönemlerde yenileme ve sağlıklaştırma ekseninde yapılan dönüşüm uygulamaları farklı bir odak üzerinden tanımlanmıştır. 1999 depremleri, sonrasında meydana gelen 2003 yılındaki Bingöl ve 2011 yılındaki Van depremleri, büyük çaplı yıkıcı seller ve toprak kaymaları gibi afetler risk azaltma konularındaki farkındalığı artırmıştır. Yönetsel düzeyde yapılan çalışmaların ve 1999 sonrasında bu çalışmaları destekleyecek yasal araçların uygulamaya konulması, toplumsal anlamda sürecin aşamalarının ve etkilerinin anlaşılması ve benimsenmesi yönünde tartışmalara açık bir hale gelmiştir. Risk iletişiminin kimi durumlarda doğru bir biçimde sağlanamamış olması nedeniyle, afetlere karşı hızlı bir şekilde risk azaltımına gidilmesi gereken yerlerde yaşayan bireyler tarafından ya tehdit olarak algılanmış ya da beklentileri çok artırmıştır.
Bu makale kapsamında, 2013 ve 2019 yıllarında ve 2019 Silivri depremi sonrasında İstanbul’da yürütülmüş olan risk algılama çalışmalarında uygulanan anketlerde yer alan kentsel dönüşüm ve risklerle ilgili soruların değerlendirmesi yapılarak bulgular tartışılmaktadır.
İstanbul Teknik Üniversitesi
34779 ve 41428
Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında desteklen İstanbul'da deprem risk algısı araştırması için İstanbul Teknik Üniversitesi'ne teşekkürlerimi sunarım.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre ve Kültür |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 34779 ve 41428 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 4 |