Sendikal örgütlenme, çalışma yaşamındaki toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıkları aşarak kadınların istihdama katılımını artırmanın ve daha eşitlikçi bir toplum yaratmanın önemli araçlarından birisidir. Fakat erkek egemen yapılar olan sendikalarla kadınların ilişkisi daima sınırlı olmuştur. Çünkü sendikalar, çalışan erkeklerin olduğu kadar çalışan kadınların da sınıfsal talep ve çıkarlarının mücadelesini vereceği örgütler olarak görülmemektedir. Günümüzde kadınların sendikalaşma oranı erkeklerden oldukça düşüktür. Bununla birlikte kadınların sendikalarda maruz kaldığı ayrımcı uygulamaların yaşandığı en üst seviyenin, güç ve iktidar ilişkilerinin daha çok görünürlük kazandığı yönetim kademeleri olduğunu söylemek de mümkündür. Oysa sendikalarda üye ve yönetici düzeyde kadın varlığının artması, diğer kadınları sendikalara katılım konusunda motive edecek ve sendikalardaki erkek egemenliğine son vererek “sendikacılık erkek işidir” algısını değiştirecek ve daha eşit bir çalışma hayatı ve toplum yapısının oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Fakat sendikacı kadınlar bu durumun ne kadar farkındadır? Sendikacılığı nasıl tanımlamakta ve sendikadaki konumlarına ilişkin ne düşünmektedirler? Bu çalışma, sendikacı kadınların sendikayla kurduğu ilişkiyi ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Kadınların sendikacılığa ve toplumsal cinsiyete ilişkin görüşlerinin sendikal faaliyetlere bağlılıklarını ve katılımlarını dolayısıyla da sendikalardaki kadın mücadelesini ve varlığını etkileyeceği düşünülmüştür. Araştırmaya veri sağlamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak sendikacı kadınlarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. İdeolojik farklılıkların belirleyici olduğu kadın sendikacılarda, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki algı da farklılık gösterdiği için kadınların sendikalarla kurduğu ilişkinin, sendikacılığa bakış açılarının, sendikal faaliyetlerin yürütülme biçimine ilişkin düşüncelerinin ve sendikacılıktaki hedeflerinin birbirinden oldukça farklı olduğu görülmüştür
Unionization is one of the important tools for increasing the participation of women in employment and creating a more egalitarian society by overcoming discriminations based on gender in work life. However, women's relation with unions, which are patriarchal structures, has always been limited. Because, unions are not viewed as organizations that will fight for the demands and interests of working class women, just as much as those of working class men. Today, unionization rates for women are much lower than they are for men. Moreover, it is possible to say that women face discriminative practices in unions the most on administrative levels, where power and authority relations are more visible. Whereas increasing the presence of women on membership and executive levels of the unions would motivate other women to join unions and put an end to the patriarchy in unions, change the idea that "unionism is for men" and contribute to establishing a more equal work life and social structure. But how aware are unionist women of this circumstance? How do they define unionism and what do they think about their position in unions? This study aims to reveal the relation the unionist women build with unions. It is thought that the opinion of women on unionism and gender will affect their commitment towards union activities and participation, thus affect women's struggles and existence in unions. In order to provide data for the research, the semi-structured interview technique was used to interview unionist women face to face. Since the perception of gender equality differs as well for female unionists, whose ideological differences are determinant for them, it is seen that women's relation with the unions, their perception of unionism, their opinions on the way union activities are run and their aims in unionism are quite different from one another.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 59 |