Bu araştırma
farklı kadrolarda görev yapan Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin
eğitim-öğretim yeterlikleri konusundaki algısını ölçmeyi amaçlamaktadır. Nicel tarama modeli kullanılan araştırmada
veri toplama aracı olarak anket tekniğinden yararlanılmış, Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim yeterliklerini ölçmek için hazırlanan ölçek Bolu’da görev yapan ve bu kurslarda aktif rol alan 225 öğreticiye uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği
için uygulanan faktör analizi sonucunda yedi faktörde toplanan ve KMO değeri
.93 olan bir ölçek elde edilmiştir. Ölçeğin
genel ortalamasına bakıldığında katılımcıların eğitim-öğretim yeterlikleri konusunda yüksek sayılacak (M=3.96) olumlu bir algıya sahip oldukları görülmüştür. Ölçeği oluşturan altı
boyut içinden özellikle metot-teknik ve mesleki gelişim alanlarının ölçek ortalamasının
altında (M= 3.39; 3.76) bir yeterlik algısına
işaret ettiği tespit edilmiş,
özellikle bu iki alanla ilgili eksiklerin giderilmesi için bazı tedbirlerin
alınmasının gerekli olduğu değerlendirilmiştir. Yapılan farklılık analizleri
neticesinde ise cinsiyet, görev, görev yeri, yaş ve mesleki kıdem değişkenlerinin ölçeğin genel ortalamasında ya da ilgili
boyutların en az birinde p<.05 anlamlılık düzeyinde bir farklılığa sebep olduğu saptanmıştır.
Kur’an
Kursları Cumhuriyet Dönemi boyunca halkın din eğitimine dair ihtiyacını,
özellikle de Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenmeye dönük gereksinimini karşılamaya
hizmet eden en temel din eğitimi kurumlarından biridir. Başlangıç itibariyle
Hz. Peygamber zamanına kadar geri götürülebilen fakat daha özelde küttâb,
dârülkur’ân ve dârülkurrâ gibi kendisinden önceki kurumların bir devamı olarak
da görülebilecek olan bu kurumlar “Kur’an Kursu” adıyla Cumhuriyet Döneminin
başlarında, 1925 yılında tarih sahnesine çıkmıştır. 1950 yılına kadar inişli
çıkışlı bir seyir izleyen Kur’an Kurslarının sayısı bu tarihten sonra sürekli
olarak artış göstermiştir. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı halkı din konusunda bilgilendirmeyle
ilgili yasal sorumluluğunu temelde camiler ve bu kurslar eliyle
gerçekleştirmektedir. Her yıl yaklaşık 1.600.000 öğrenciye ev sahipliği yapan
Yaz Kur’an Kursları bu kapsamda yürütülen faaliyetlerin önemli bir parçasını
oluşturmaktadır. Bu kursların öğretici kadrosu imam, müezzin ve Kur’an Kursu
öğreticilerinden oluşmakta olup ilgili personelin mesleki yeterliklerinin
sürekli değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. İhtiyaç ve eksiklerine göre onların
muhtelif hizmet içi eğitimlerle desteklenmesi ve bu alana eleman yetiştiren
yükseköğretim kurumlarına ait programların da ilgili personelin ihtiyaçlarına
cevap verecek şekilde gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu kursların temel
amaçlarından bazıları şunlardır: Kur’an’ın nasıl okunacağını ve anlamını
öğretmek, öğrencilerin dinî bilgisini geliştirmek ve onların dinî sosyal ve
kültürel faaliyetlerden yararlanmasını sağlamak.
Bu
araştırmanın amacı Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim
yeterliklerini ölçmektir. Zira bu kursların başarısı öğreticilerin bu alandaki
yeterliliğiyle yakından ilişkilidir. Araştırmada nicel tarama modeli
kullanılmış, veri toplamak için ise anket tekniğinden yararlanılmıştır.
Araştırmanın örneklemi Bolu ilinde imam, müezzin ve Kur’an Kursu öğreticisi
gibi farklı pozisyonlarda görev yapan 225 Yaz Kur’an Kursu öğreticisinden
oluşmaktadır. Öğreticilerin yeterliklerini
ölçmek üzere bir eğitim-öğretim yeterlik ölçeği geliştirilmiştir. Ölçeğin yapı
geçerliliğini test etmek için açıklayıcı faktör analizi uygulanmış ve ölçeğin
eğitim-öğretim yeterliklerinin farklı yönlerini temsil eden yedi alt boyuta
ayrıldığı tespit edilmiştir. Bu alt boyutlar iletişim, rehberlik, metot-teknik,
değerlendirme, mesleki gelişim, derse hazırlık ve öğretimi düzenlemedir.
Ölçeğin KMO değeri .93, güvenilirlik katsayısı ise .95 olarak bulunmuştur. Bu
sonuçlar ölçeğin yüksek derecede güvenilir ve ölçülmek istenen şeyi ölçmek için
kullanışlı olduğuna işaret etmektedir. Ölçeğin açıkladığı toplam varyans ise
%64.41’dir. Verilerin analizinde .05 anlamlılık düzeyi esas alınmıştır.
Ölçeğin
genel ortalaması 3.96’dır ve buradan hareketle Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin
eğitim-öğretim yeterlikleri konusunda olumlu yönde yüksek bir algıya sahip
oldukları söylenebilir. Esasında bu sadece öğreticilerin özalgılarını
yansıtmakta olup bu yeterliklerin pratiğe ne oranda aktarılabildiği noktasında
bir fikir vermemektedir. Bununla birlikte bu sonuç öğreticilerin öğretim
alanında kendilerine duydukları güveni göstermesi açsından önemlidir. Alt
boyutlara ilişkin ortalamalar ise sırasıyla şu şekildedir: iletişim (4.30),
rehberlik (4.18), öğretimi düzenleme (4.07), değerlendirme (4.01), derse hazırlık
(3.99), mesleki gelişim (3.76) ve metot-teknik (3.39). Bu sonuçlara göre alt
boyutlar içinde iletişim ve rehberliğin en yüksek yeterlik algısına sahip
olunan boyutlar olduğu anlaşılmaktadır.
Şüphesiz bu iki boyut sadece öğretim için değil öğrencilerin kişilik
gelişimi için de çok önemlidir. Bununla birlikte bu alt-boyutlar bir eğitsel
arka plan ve uzmanlık gerektirmektedir. Katılımcılar içinde lisans mezunu
olanların oranın %18.3 olduğu dikkate alındığında bu iki boyuta ilişkin olumlu
yöndeki yüksek algının değişik araçlarla ayrıca incelenmesi gerektiği açıktır.
Alt boyutlar arasından en düşük ortalamaya sahip olan ise metot-teknik
boyutudur. Bu, öğreticilerin doğrudan pratikle ilgili çok önemli bir probleme
sahip oldukları anlamına gelmektedir. Metot-teknik nasıl öğreteceğini bilme ve
öğretim sürecinde uygun usul ve araçları seçip kullanmaya karşılık gelmektedir.
Bu bilgiden yoksun olmak ilgili kursların başarısını tehlikeye sokacağından bu
konuda öğreticileri eğitmek, desteklemek ve teşvik etmek için bazı önemlerin
alınması gerekmektedir.
Bağımsız
örneklem t testi sonuçları cinsiyet değişkeninin tüm alt boyutlarında ve ölçek
ortalamasında anlamlı farklılığa neden olduğunu göstermektedir. Bu,
eğitim-öğretim yeterlik ölçeğinde ve tüm alt boyutlarda bayanların erkeklerden
daha yüksek bir yeterlik algısına sahip oldukları anlamına gelmektedir. Görev değişkeninin ise ölçek ortalamasına ve
mesleki gelişim hariç tüm alt boyutlara etki ettiği görülmektedir. İlgili
değişken açısından Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim yeterlik
ölçeğinde ve mesleki gelişim hariç tüm alt boyutlarda imamlardan daha yüksek
bir yeterlik algısına sahip olduklarını söyleyebiliriz. T testi aynı zamanda
iletişim ve öğretimi düzenleme boyutlarında görev yeri değişkenine göre anlamlı
farklılık oluştuğuna da işaret etmektedir. Bu, il/ilçe merkezinde çalışan
öğreticilerin bu iki alt boyutta köyde/beldede çalışan öğreticilerden daha
yüksek bir yeterlik algısına sahip oldukları anlamına gelmektedir.
Araştırmada
ikiden fazla alt gruba sahip değişkenlerin farklılaştırıcı etkisini
belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Buna
ilaveten farklılığın kaynağını tespit için Tukey testinden yararlanılmıştır.
Tek yönlü varyans analizi sonucuna göre iletişim, metot-teknik ve öğretimi
düzenleme boyutlarının yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı
tespit edilmiştir. Tukey testi iletişim boyutunda 20-34 yaş arası grubun,
metot-teknik boyutunda ise 50 yaş ve üzeri grubun farklılığın kaynağı olduğuna
işaret etmektedir. Öğretimi düzenleme alt boyutunda ise 20-34 yaş arası ile 50
yaş ve üzeri iki grup arasında anlamlı fark tespit edilmiştir. Genel anlamda
yeterlilik algısının yaş ilerledikçe azaldığını söyleyebiliriz. Yeterlik algısı
ölçeğinde anlamlı farklılığa sebep olan bir diğer değişkenin ise kıdem olduğu tespit
edilmiştir. Sonuçlar ölçeğin geneli ile birlikte iletişim, metot-teknik ve
öğretimi düzenleme alt boyutlarında kıdem değişkeni açısından anlamlı
farklılığın ortaya çıktığına işaret etmektedir. Tukey testi sonuçlarına göre
sadece 1-5 yıl kıdeme sahip olan grup ile 26 yıl ve üzeri kıdeme sahip olan
grup arasında eğitim-öğretim yeterlilik algısı ile metot teknik ve öğretimi
düzenleme alt boyutlarında farklılık ortaya çıkmaktadır. İletişim alt boyutunda
ise farklılığın kaynağı 1-5 arası kıdeme sahip olan grup olarak tespit
edilmiştir.
Sonuç
olarak bu araştırma Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin kendi eğitim-öğretim
yeterlikleri konusunda pozitif yönlü yüksek bir algıya sahip olduklarını ancak
özellikle metot-teknik faktörünün alt boyutlar içinde en problemli alan olarak
gözüktüğünü ortaya koymaktadır.
Din Eğitimi Yaz Kur’an Kursları Yaz Kur’an Kursu Öğreticileri Mesleki Yeterlikler Eğitim Öğretim Yeterlikleri
The
aim of this research is to measure the perceptions of Summer Qur’ān Courses’
instructors performing in different positions about their teaching competency.
The survey technique which is
included in the quantitative screening model was used as a data collection tool
in the research, and the scale prepared to measure the teaching competency of Summer Qur’ān Courses’
instructors was applied to 225 instructors
taking an active role in these courses in Bolu. The factor analysis which is
done for construct validity shows that the scale was combined by seven factors,
and the value of KMO is .93. The general
average of the scale is determined as 3.96, and it refers a high positive
perceptional level about teaching competency. Nevertheless, within factors
especially method-technique and professional development stands out with their
scores (M = 3.39; 3.76) below the scale average, and it means that some
measures should be taken in order to overcome this deficiency in these two
sub-dimensions. The results of the analyses which are performed to examine
differences between groups reveals that gender, age, position, location and
tenure cause statistically significant differences at p<.05 significant level whether on the general average of the scale or one of the sub-dimensions at least.
Qur’ān courses
are one of the main institutions which have been serving to respond the needs
of people for religious education, especially for learning how to read the Qur’ān,
through the Republican Period. The origin of these institutions could be gone
back to the era of the Prophet Mohammad, and they could be accepted as a
continuation of previous institutions such as Kuttâb, Dâr el-Qur’ān and Dâr
el-Qurra. They came out with this name in 1925 at the beginning of the
Republican Period. Their number fluctuated until 1950, and after this time they
have increased in number continuously. The Presidency of Religious Affairs
discharges its legal responsibility of informing people about religion mainly
through mosques and Qur’ān courses. Summer Qur’ān courses which host
approximately 1.600.000 students in every summer are important parts of these
educational activities. Imam, muezzin and Qur’ān courses’ instructors are the
main teaching staff of these courses and their teaching competencies should be
evaluated constantly. According to their needs and deficiencies they should be
supported through various inservice trainings, and curriculums in higher
religious education should be reviewed to response their teaching deficiencies.
Some of the importnant purposes of these courses are expressed as follows: to
teach how to read the Qur’ān and its meaning, to improve students’ religious
knowledge and to let them to benefit from religious social and cultural
activities.
The aim of this
research to evaluate teaching competencies of summer Qur’ān courses’
instructors. The success of these
courses is closely related with this point. The quantitative screening model was preferred for this purpose, and
survey technique was utilized to collect datas. The sample of the research
consisted of 225 summer Qur’ān courses instructors performing in different
position such as imam, muezzin and Qur’ān courses instructor in Bolu. A
teaching competencies scale was developed to measure these features. In order
to measure the construct validity of the scale exploratory factor analysis was
performed, and it was seen that the scale was divided into seven sub-dimensions
which each of them represents different aspects of teaching competencies. These
sub-dimensions are communication, counseling, method-technique, evaluation,
professional development, pre-planning for the class, and arrangement of
instruction. KMO value of the scale is found as .93, and
the value of reliability is detected as .95. These values indicate that, this
scale has high reliability and useful to scale what it wants to measure. The
total variance explained by the scale is 64.41%. Data analysis was based on a
.05 significance level.
The average of the
scale is 3.96, and it could be said that summer Qur’ān courses’ instructors
have a highly positive perception about their teaching competencies. Indeed, it
is just a self-perception, so it does not give any idea how much of it can be
transferred into the practice. Therefore it should be confirmed by other
researches which are done on students and supervisors of these courses.
Nevertheless, the result is significant in terms of showing self-confidence of
the instructors in teaching field. The average of the sub-dimensions is as
follows respectively: communication (4.30), counseling (4.18), arrangement of
instruction (4.07), evaluation (4.01), pre-planning for the class (3.99),
professional development (3.76) and method-technique (3.39). According to these
scores it can be concluded that communication and counseling have the highest
perceptional level within sub-dimensions. No doubt, they are very important
features not only for teaching but also for personality development of
students. Nevertheless, having these features requires an educational
background and proficiency. When we consider percentage of undergraduates among
the participants it is only 18.3 %, it is clear that high perceptional level
about these two feathers should be examined by various tools. The lowest
perceptional level belongs to method-technique sub-dimension. It means that
instructors have a crucial problem which is directly related with practice.
Method-technique refers to knowing how to teach, choosing and using proper ways
and tools in teaching process. Lack of this knowledge risks the achievement of
these courses, so some measures should be taken in this field to train, support
and discourage instructors.
The results of
independent sample t-test demonstrates that the gender variable causes
significant difference on all sub-dimension and the average of the scale. It
means that females have a higher perceptional level than males in teaching
competencies scale and in all sub-dimensions.
The position variable affects on the average of the scale and all
sub-dimensions except for professional development. According to the position
variable we can say that Qur’ān courses instructors have a higher perceptional
levels than imams in teaching competencies scale and in all sub-dimensions
except for professional development. T-test also shows that there is a
significant difference in communication and arrangement of instruction
sub-dimensions according to the location variable. It means that the perception
of instructors working in province/town is higher than those working in
village/country in these two sub-dimensions.
In order to
determine differential effect of variables which consist of more than two
sub-groups one-way anova test was performed.
In addition to that Tukey test was employed to clarify the source of the
differences. According to the results of one-way anova test it was concluded
that communication, method-technique and arrangement of instruction differ
significantly according to the age variable.
Tukey test refers to 20-34 age group in communication and 50 and above
age group in method-technique as the
sources of these differences. In arrangement of instruction sub-dimension only
there is a significant difference is only between 20-34 and 50 and above age
groups. In general we can say that the competencies perception reduces as the
age average increases. Another variable causing significant difference on the
teaching competencies scale was detected as tenure. The results refer that
significant differences occur according to the tenure variable in the scale and
communication, method-technique and arrangement of instruction sub-dimensions.
According to Tukey test perceptions about teaching competencies,
method-technique and arrangement of instruction differ only between 1-5 year
tenure and 26 and above year tenure groups.
In communication sub-dimension 1-5 year tenure group was determined as
the source of the difference.
In summary, this
research shows that summer Qur’ān courses’ instructors have a high positive
perceptional level about their teaching competencies, but especially
method-technique factor seems to be the most problematic area among sub-dimensions.
Religious Education Summer Qur’ān Courses Summer Qur’ān Courses’ Instructors Professional Competency Teaching Competency
Konular | Din Araştırmaları |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.