Kur’ân’da benzer lafızlar, lafzî müteşâbih konusunu oluşturur. Kur’ân’da
benzer mana ve lafızların yeniden ifade edilmesindeki değişim ve çeşitlik ise
üslûbü’l-Kur’ân konusuna dâhildir. Kur’ân’daki bu üslûp değişimi ve
geçişkenliği literatürde; tekrâru’l-Kur’ân, tasrîf, ʿudûl, tefennün gibi kelime
ve terkiplerle ifade edilmiştir. Ancak tefsir terminolojisinde tefennün,
diğerlerine nazaran arka planda kalmış ve bu kelimenin kavramlaşma süreci
tamamlanmamıştır. Bu eksiklik, günümüzde yapılan araştırmalara da yansımıştır.
Alandaki mezkûr boşluğun oluşmasında diğer terimlerin öne çıkmasının yanında
tefennün kavramının anlam daralmasına maruz kalarak bediʿ ilminde iftinân
olarak isimlendirilmiş sanata hasr edilmesinin de etkisi vardır. Oysaki
tefennün, ilk dönemlerden itibaren tefsir literatüründe çokça kullanılmış, son
dönem tefsirlerde ise temel kavramlar arasında yer almıştır. Yapılacak
araştırmada, Kur’ân’daki üslûp değişimlerini, orijinine uygun olarak yansıtan
tefennün kavramının mahiyetinin netleştirilmesi, ayrıca bu kavramın Kur’ân’ın
daha iyi anlaşılmasındaki katkısının ve tefsir ilmi için öneminin ortaya
çıkarılması hedeflenmektedir. İki bölümden oluşan bu makalede, birinci bölümde;
tefennün kavramının etimolojisi, tarihi arka planı ve ıstılahlaşması ayrıca
tarihsel süreçte iʿcâz-tefennün ilişkisi incelenecektir. İkinci bölümde ise mahiyetinin
daha iyi belirlenmesi için tefennünün çeşitleri tespit edilerek örneklerle
açıklanacaktır.
Özet: Kur’ân’da benzer
lafızlar, lafzî müteşâbih konusunu oluşturur. Kur’ân’da benzer mana ve
lafızların yeniden ifade edilmesindeki değişim ve çeşitlik ise üslûbü’l-Kur’ân
konusuna dâhildir. Kur’ân’daki bu üslûp değişimi ve geçişkenliği literatürde, tekrâru’l-Kur’ân,
tasrîf, ʿudûl, tefennün gibi kelime ve terkiplerle ifade
edilmiştir. Ancak tefsir terminolojisinde tefennün, diğerlerine nazaran
arka planda kalmış ve kavramlaşma süreci tamamlanmamıştır. Bu eksiklik,
günümüzde yapılan araştırmalara da yansımıştır. Alandaki mezkûr boşluğun
oluşmasında diğer terimlerin öne çıkmasının yanında tefennün kavramının
anlam daralmasına maruz kalarak bediʾ ilminde iftinân olarak
isimlendirilmiş sanata hasr edilmesinin de etkisi vardır. Oysaki tefennün,
ilk dönemlerden itibaren Arapların dildeki adetlerini yansıtacak şekilde
Kur’ân’daki üslûp değişiklerini tanımlamak için kullanılmıştır. Hicri VIII.
Yüzyıldan itibaren tefennüne, tefsir kaynaklarında çokça atıfta
bulunulur. Hicri XI. Yüzyıl sonrasından günümüze kadarki süreçteyse tefennün,
İbn Âşûr (1879-1973) başta olmak üzere birçok müfessirin Kur’ân’ı anlama ve
açıklamada kullandıkları temel kavramlar arasında yer almıştır.
Bu araştırmada, Kur’ân’daki üslûp değişimlerini, orijinine uygun olarak
yansıtan tefennün kavramının mahiyetinin netleştirilmesi, ayrıca bu
kavramın Kur’ân’ın daha iyi anlaşılmasındaki katkısının ve tefsir ilmi için
öneminin ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. İki bölümden oluşan bu makalede,
birinci bölümde; tefennün kavramının etimolojisi, tarihi arka planı ve
ıstılahlaşması ayrıca tarihsel süreçte iʾcâz-tefennün ilişkisi
incelenmiştir. İkinci bölümde ise mahiyetinin daha iyi belirlenmesi için tefennünün
çeşitleri tespit edilerek örneklerle açıklanmıştır.
Yapılan araştırma sonucunda şu bilgilere ulaşılmıştır;
İftinân, farklı üslûp ve türleri takip
etmek; tefennün ise üslûp ve türleri çeşitli olan şey manasındadır.
Sözde tefennün, iftinânla aynıdır. İftinân kavramı bazı
eserlerde bedîʾ ilmi başlığında el-muhassinâtü’l-ma’neviyye konusu
altında incelenmiştir. Arap edebiyatında iftinân kavramı tanımlanırken; tefennün,
belâgat ilimleri içerisinde herhangi bir bab başlığı altında ya da başka bir
yerde tanımlanmamıştır. Tefennün, daha çok iftinân kavramı
tanımında geçen eylemin yapılışını ifade etmede tercih edilmiştir.
İslam literatürünün ilk dönem kitaplarında tefennün kelimesi;
âlimlerin İslâmî ilimlerin çeşitli sahalarındaki ya da bir ilimdeki uzmanlık,
derinlik ve maharetini belirtmede kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde etkili
konuşma ve hitabet sanatındaki yetkinliği ifade etmede iftinân
kavramının tercih edildiği göze çarpmaktadır. Ebû Hilâl el-Askerî (ö.
400/1009), “mana tek olmasına rağmen iki paragraf arasındaki lafız
değişikliği”ni kelamda tefennün olarak adlandırır. Askerî’nin yaptığı bu
tanım, tefennün kelimesinin kavramlaşma sürecinde önemli bir dönüm
noktasıdır.
Zemahşerî (ö. 538/1144), Kur’ân tefsirinde tefennün kavramına ilk
atıfta bulunanlardandır. O, iftinân ve tefennün kavramlarını aynı
manada kullanmıştır. Zemahşerî ağırlıklı olarak iltifât türünün
örneklerini iftinân olarak değerlendirmiştir. Ebû Bekir er-Râzî (ö.
666/1268), tefennün kavramının
ıstılâhî anlamını yansıtacak şekilde tefennünle tekrar arasında
bağlantı kurarak tefennünün tekrarın verdiği bıkkınlıktan
kaçınmak için yapıldığını dile getirmiştir.
Tefennün kavramına
eserlerinde yer veren diğer müellifler arasında; Beyzâvî (ö. 685/1286),
Nîsâbûrî (ö. 730/1329), İbn Cemâa (ö. 733/1333), Ebû Hayyân (ö. 745/1344),
Semîn el-Halebî (ö. 756/1355), Zerkeşî (ö. 794/1392), Süyûtî (ö. 911/1505),
Hatîb eş-Şirbînî (ö. 977/1570), Şihâbüddîn el-Hafâcî (ö. 1069/1659), Âlûsî (ö.
1270/1854), Muhammed Abduh (1849-1905)-Reşîd Rızâ (1865-1935) ve İbn Âşûr
(1879-1973) öne çıkmaktadır. Bu müfessirlerin çoğu, tefennün kavramını
tanımlamak yerine, onun işlevi, faydası ve gayesi üzerinde durmuşlardır.
Özellikle söz konusu müfessirlerin kullanımlarından başlayarak, bediʾ ilminde
iftinân olarak isimlendirilmiş sanatla, tefennünün anlam alanlarının
farklılaştığı görülür. Böylelikle sözlük anlamları aynı olan iki kelime
kavramlaşma sürecinde birbirlerinden ayrılır.
Mezkûr müfessirler arasında İbn Âşûr,
tefennün kavramını etraflıca tanımlayıp bu kavramın yerleşmesinde önemli
katkılar sunmasıyla temayüz eder. İbn Âşûr tefennünü, “iʾtirâz, tanzîr, tezyîl ve tekrar durumunda
müterâdifleri getirme yöntemleriyle Kur’ân’ın bir üslûptan başka bir üslûba
geçişteki eşsizliği” şeklinde tanımlar. Yapılan bu tarif, tefennün
kavramının ilk defa en kapsamlı şekilde yapılmış tanımı olarak öne çıkmıştır. Tefennün,
Kur’ân üslûbunda benzer manayı farklı bir lafızla ifade etme, iki âyet
arasındaki üslûp farklılığı, kıssa tekrarındaki farklılık, lafızlardaki ve
müterâdif kullanımındaki farklılık ve değişkenlik, çeşitlilik, benzerlerinden
farklı olma ya da aynı lafzı tekrar etmekten kaçınma olarak da
açıklanmıştır.
Tefennün kavramının işlevi, amacı ve
faydaları arasında; “ifadeyi tekdüze bir üslûptan kurtarmak, tekrardan
kaçınmak, sözü yenileyip ona canlılık kazandırmak, dile lezzet katmak,
bıkkınlığı yok etmek, dinleyeni canlı tutmak, sıkıcılıktan kaçınmak, kelamı işitenlerin
daha fazla kulak kesilmelerine vesile olmak, sözü dikkatle dinlemeyi sağlamak,
tedebbür ve tezekkür için zihni aktif hale getirmek, ince ve nükteli manaların
ortaya çıkmasını sağlamak, bazı noktalara işaret etmek, atıfta bulunmak ve
dikkat çekmek” gibi fonksiyonlar öne çıkmaktadır.
İlgili literatürde Kur’ân’ın iʾcâz özellikleri yansıtılırken birçok kez tefennüne atıfta bulunulur. İʾcâz-tefennün ilişkisinin tarihsel
gelişimine bakıldığında tefennünün önemli bir iʾcâz vechi olarak kabulüyle
sonuçlanan bir sürecin varlığına şahit olunur.
Bir üslûptan başka bir üslûba geçiş olarak adlandırılan tefennünün
çeşitli şekillerde yapıldığı tespit edilmiştir. Tefennünün yapılışında
ve icra edilmesinde ortaya çıkan söz konusu yöntemler şunlardır: ʿUdûl yoluyla tefennün, iltifât yoluyla tefennün, takdîm-te’hîr yoluyla tefennün, harf değişimi yoluyla tefennün, müterâdif kelimeler yoluyla tefennün, iʾtirâz, tanzîr ve tezyîl
yoluyla tefennün. Tefennün
sahip olduğu kapsam sebebiyle üzerinde daha birçok akademik araştırmanın
yapılmasını gerekli kılan, ayrıca Kur’ân lafız ve manalarına ait inceliklerin
anlaşılmasına büyük katkılar sağlayacak önemli bir kavramdır.
Similar words and utterances in the Qurʾān are the subject of the
technical term lafẓī mutashābih. The rephrasing of meanings (maʿnā) and use of different words (lafẓ) in the Qurʾān are dealt with under
the rubric of the theme “Qurʾānic style.” The stylistic variations in the
Qurʾān are expressed as takrār al-Qurʾān,
tasrīf (Affix and Paraphrase), ʿudūl (inversion),
and tafannun (stylistic variation).
However, when compared with other terms of exegesis, “tafannun” remained in the
background and its conceptualization was thwarted. This could be attributed not
only to other concepts brought to the fore but also to the fact that tafannun underwent semantic restriction
and was confined to iftinān within
the framework of badīʿ. This study
aims to clarify the true meaning of tafannun
which reflects stylistic variations in the Qurʾān and revealing the
contribution of this term to the more appropriate interpretation of the Qurʾān,
assessing its significance for the field of tafsīr.
The first chapter of this study deals with the etymology of tafannun, its historical background and
conceptualization as well as the relationship between iʿjāz (inimitability) and tafannun
in the history of tafsīr, while the
second one identifies and illustrates the kinds of tafannun to expound on the true nature of this concept.
Summary: Similar words and utterances in the Qurʾān are
the subject of the technical term lafẓī
mutashābih. The change and variety of
the rephrasing of meanings (maʿnā)
and words (lafẓ) in the Qurʾān are
dealt with under the rubric of the theme “Qurʾānic style.” The stylistic
differences and variations in the Qurʾān are expressed in the literature with
terms such as takrār al-Qurʾān, tasrīf (affix and paraphrase), ʿudūl (inversion), tafannun (stylistic variation). However, in the terminology of
exegesis, the term “tafannun”
remained in the background, and its conceptualization was thwarted. This could
be attributed not only to other concepts brought to the fore but also to the
fact that the word tafannun underwent
semantic restriction and therefore was confined to iftinān within the framework of badīʿ.
Yet in earlier times it was widely used in the exegesis literature as part of
Arabic language to identify the stylistic variations in the Qurʾān. Starting
with 8th century AH, there have been numerous references to the term tafannun. From 9th century AH to
present, many Muslim exegetes, especially Ibn Āshūr (1879-1973) used tafannun as one of the fundamental
concepts to understand and explain the proper meaning of the Qurʾān.
This study aims to clarify the true meaning of tafannun which reflects stylistic variations in the Qurʾān and
revealing the contribution of it to the proper interpretation of the Qurʾān,
assessing its significance for tafsīr.
The first chapter of this study deals with the etymology of tafannun, its historical background and
conceptualization as well as the relationship between iʿjāz (inimitability) and tafannun
in the history of tafsīr, while the
second one identifies and illustrates the kinds of tafannun to expound on the true nature of this concept.
According to the result of this research, iftinān means following various styles and genres (types), while tafannun denotes variations in styles
and genres (types). In vernacular, these two terms are considered the same. The
term iftinān was dealt with in some
works under the subject of muhassināt
al-maʿnaviyya within the framework of badīʿ.
In the Arabic literature, when the definition of the term iftinān was given, the term tafannun
was not defined under any section of any book or any other place in the
rhetoric of science. Tafannun is used
to express the way any action is carried out, as it is mentioned in the
definition of iftinān.
The word tafannun was used to
demonstrate the expertise, depth and mastery of Islamic scholars in one or
various fields of Islamic studies in the early works of Islamic literature. In
later times, the term iftinān was
used to show rhetorical and oracy skills of a person. Abū Hilāl al-ʿAskarī (d.
400/1009) define tafannun as “the
variation in words while two paragraphs bear the same meaning.” His definition
proved to be a turning point in the conceptualization process of the word tafannun.
Al-Zamakhsharī (d. 538/1144) was the first Islamic scholar to refer to
the word tafannun in the
interpretation of the Qurʾān. He used the words iftinān and tafannun in
the same sense in his works. He mostly regarded examples of iltifāt as iftinān. Abū Bakr al-Rāzī (d. 666/1268), establishing a connection
between tafannun and repetition,
stated that the term tafannun was
used to avoid boredom of repetitive diction.
Among other authors who used the term tafannun
in their works, Bayḍāwī, (d. 685/1286), Nīsābūrī (d. 730/1329), Ibn Cemāʿa (d.
733/1333), Abū Ḥayyān (d. 745/1344), Samīn al-Ḥalabī (d. 756/1355), Zarkashī
(d. 794/1392), Suyūṭī, (d. 911/1505), Ḥaṭīb al-Shirbīnī (d. 977/1570), Shihāb
al-Dīn al-Khafājī (d. 1069/1659), Ālūsī, (d. 1270/1854), Muḥammad ʿAbduh
(1849-1905)-Rashīd Riḍā (1865-1935) and Ibn Āshūr are the notable ones. Rather
than merely defining the term tafannun,
the majority of these commentators emphasized the function, benefit and aim of
this word. Thanks to the use of this word by these commentators, a distinction
was made between tafannun called iftinān as
a literary device in the science of badīʿ
and tafannun gaining a new meaning
used to express stylistic variations. As a result, two words with the same
dictionary definition were distinguished from each other during the
conceptualization process. Among the authors using the word tafannun, Ibn Āshūr clearly defined the
term and contributed significantly to its conceptualization. He defines the
word tafannun as the uniqueness of the
Qurʾān in employing stylistic variations by offering synonymous words in case
of iʾtirāz (discursive), tanzīr, (resemblance), tazyīl (appendix) and takrār (repetition), creating the most
comprehensive definition until that time.
Tafannun is also defined as expression of the same
meaning through re-signifying, stylistic variation in two verses, difference in
the repetition of parables, variations in choice of diction and synonymous
words, and avoidance of repetition. As a result of its definition, the word tafannun also denotes providing
stylistic variations, using vivid language, avoiding prosaic diction, using
denotative and connotative language, helping readers to grasp shades of meaning
and read between the lines in the most clear and economic way.
In the related literature, there are a lot of references to the word tafannun when demonstrating iʿjāz of the Qurʾān. When looked at the
historical development of the relationship between iʿjāz and tafannun, it is
observed that tafannun was accepted
to be an element of iʿjāz.
Defined as providing stylistic variation, tafannun is employed in various ways. The literary devices used to
carry out tafannun are through ʿudūl, iltifāt, taqdīm and taʾhīr, change of utterances, use of
synonymous words, objection, resemblance, and addition. In the proper
interpretation of the Qurʾān, tafannun
has a comprehensive usage, making many more academic studies a necessity with a
view to making a significant contribution to a deeper and better grasp of words
and shades of meanings employed in the Qurʾān.
Tafsīr The Style of The Qurʾān Tafannun Iʿjāz ʿUdūl (inversion)
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 29 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 23 Sayı: 2 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.