In this study, secondary school DKAB (Religious Culture and Moral Knowledge) lesson’s belief learning domain has been examined structurally. In this context, the basic principles of belief have been discussed according to Māturīdīsm, Ash'arism, Mutazilite and in places according to Shia. The common points and different aspects of the ideas in the domain of belief of these schools have been examined in a comparative way. Subjects such as the attribute of taqwin/creation, which is the main discussion between Māturīdīsm and Ashʿarism, whether Allah can be known by reason, whether the good and the evil are determined by reason or nass/verses are the examples. Additionally existance of the immutable attributes and that whether they are eternal or not, that whether ru’yatullah/seeing God is possible or not and the conditions of the afterlife which have been points of discussion between Mutazilite and Ahl es-Sunnah have been handled in the article. Surely these are matters of extensive discussion; this study evaluated these topics in the pedagogical context of the belief learning domain of the DKAB lesson. Firstly the theological background of the belief learning domain of DKAB lesson has been handled. Then learning outcomes which are the first elements of the curriculum have been classified. And thirdly the text books which are the second dimension of the curriculum have been analyzed. The method of the study is document analysis. Belief is the first of the learning domains designated as worship, morality, Prophet Muhammad and culture, and it is also of great importance because it is the basis of other learning domains. Belief learning domain is in the interest of curriculum designers in terms of having some pedagogical features but it must also be in harmony with theological acceptances as it is one of the basic components of religiosity. The theological background is also directly related to the political and legal context of the lesson, such as doctriner and non-confessional status. Because when various interpretations of religion do not have common points or when the common points are weak, the non-confessional feature will always be a controversial matter. In theological texts God has been described as essential, the almighty, the omniscient and one who intervenes in the history. Discussions between Kalam schools and philosophical schools about God's attributes, or the discussions within the Kalam schools are very important in terms of reflecting God-universe-human relationship. One of the most important problems in this issue is that the conception of God is not decisive, and that the conception of matter and human must be compatible with the conception of God. Developing a theology in the context of God's attributes, excluding matter and human conceptions leads to an over-abstraction of the theological background. Moreover, changes in the conception of matter and human will harm the conception of God, and the contribution of religious education to those who searching for meaning will decrease. The fact that the faith principles of Islamic religion do not vary depending on the sects strengthens the status of non-confessional religous education. In addition, an essential God conceptualization facilitates the management of people their lives. For believers, life has a purpose and it is a preparation for the afterlife. Furthermore in the context of cultural knowledge, gaining in-depth knowledge is a remarkable support for social life. On the other hand, the achievements in the lesson curriculum are at the first levels in terms of taxonomy and this shows that the lesson does not support high level learning and identity formation. Considering the speed and severity of the transformation in social life, it is necessary to provide some qualities that will support the construction of self and personality of those who take religious education. However, the low level of objectives of the curriculum and the one-dimensionality of Bloom's taxonomy used in the curriculum have been an unsolved problem for a long time. This points out the importance of developing a curriculum of religious education, taking into account the theological background and the individual and social dimensions of human beings. On the other hand, it can be thought that there are some problems in the establishment of the relationship between God-universe-human in the textbooks. Although the content is suitable for personal God representation and gives prominence to causality tought, when it comes to the idea of order of the universe, it contradicts with personal God representation and moral development. When the idea of order is over-objectivized in the textbooks, it becomes unclear how God intervenes in the universe. So, it remains suspended that the learners how make sense of events and their actions.
Religious Education Kalam Belief Belief Education Religious Culture and Moral Knowledge Lesson.
Bu çalışmada ortaokul DKAB dersinin inanç öğrenme alanı yapısal olarak incelenmiştir. Çalışmada ilk olarak DKAB dersleri inanç öğrenme alanının teolojik arka planı incelenmiştir. Bu bağlamda temel inanç esasları, Mâtürîdîlik, Eş’arîlik ve Mu’tezile ekseninde ele alınmış, zaman zaman Şîa’nin konuya ilişkin görüşlerine de değinilmiştir. Dolayısıyla söz konusu ekollerin inanç alanında ortaya koydukları fikirlerin ortak paydaları ve farklı yönleri mukayeseli bir şekilde incelenmiştir. Mâtürîdîlik ile Eş’arîlik arasında tartışma konusu olan tekvin sıfatı, Allah’ın akılla bilinip bilinemeyeceği, güzel ve çirkinin akılla mı yoksa nakille mi belirlendiği gibi konular buna örnek verilebilir. Ayrıca Mu’tezile ile Ehl-i Sünnet arasında tartışma konusu olan sübûtî sıfatların varlığı ve ezeli olup olmadığı, rü’yetullah ve ahiret gibi konulara da yer verilmiştir. Elbette ki bunlar kapsamlı tartışmaların konusu olmuştur; çalışma bu konuları DKAB dersinin inanç öğrenme alanının pedagojik bağlamında değerlendirmiştir. Teolojik arka plandan sonra dersin öğretim programının ilk ögesi olan kazanımlar ele alınmış; daha sonra dersin öğretim programının ikinci ögesi olan içeriği oluşturan ders kitapları analiz edilmiştir. Çalışmada doküman analizi yöntemi benimsenmiştir. İnanç; ibadet, ahlak, Hz. Muhammed ve kültür şeklinde belirlenmiş olan öğrenme alanlarının ilkidir ve aynı zamanda diğer öğrenme alanlarının temeli olması sebebiyle büyük bir önemi hâizdir. İnanç öğrenme alanı, birtakım pedagojik özellikleri taşıması açısından program tasarlayıcılarının ilgi alanındadır. Bununla birlikte onun dindarlığın temel bileşenlerinden olması sebebiyle onun teolojik kabullerle uyumu da gözetilmelidir. Teolojik arka plan, öğretim programının doktrinerlik ve mezheplerüstülük gibi politik ve hukuki bağlamını doğrudan ilgilendirmektedir. Zira dinin çeşitli yorumlarının ortak noktaları olmadığında veya söz konusu ortak noktalar zayıf olduğunda, mezheplerüstü özellik tartışmaların odağı olmaktan kurtulamayacaktır. Teolojik metinlerde zâtî, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen ve tarihe müdahale eden bir Tanrı tasavvuru bulunmaktadır. Allah’ın sıfatlarıyla ilgili Kelam ekolleriyle felsefî ekoller arasındaki tartışmalar veya Kelam ekollerinin kendi içlerindeki tartışmalar, Tanrı-âlem-insan ilişkisini yansıtması açısından oldukça önemlidir. Bu konudaki en önemli sorunlardan birisi, sadece Tanrı tasavvurunun tek başına belirleyici olmaması, madde ve insan tasavvurunun Tanrı tasavvuruyla uyumunun zorunlu olmasıdır. Madde ve insan tasavvuru dışarıda bırakılarak sadece Allah’ın sıfatları bağlamında bir teoloji geliştirmek, teolojik arka planı aşırı şekilde soyutluğa mahkûm etmektir. Üstelik madde ve insan tasavvurundaki değişimler, öyle veya böyle Tanrı tasavvuruna zarar verecek ve din eğitiminin insanın anlam arayışına yapacağı katkı azalacaktır. İslam dininin inanç esasları ayrıntıda birtakım ihtilafları bünyesinde barındırmakla birlikte, temelde mezheplere göre değişiklik göstermediği için bu durum dersin mezheplerüstü özelliğini güçlendirmektedir. Ayrıca zâtî bir Tanrı kavrayışı, insanların yaşamlarının şekillendirilmesini kolaylaştırmaktadır. İnanan insanlar için yaşam, amaçlı ve öte dünya için bir hazırlıktır. Kültür bilgisi bağlamında da derinlikli bilgi edinmek toplumsal yaşam için dikkate değer bir destektir. Bununla birlikte DKAB öğretim programında kazanımlar, taksonomik açıdan ilk seviyelerde yer almaktadır ve böyle bir durum, dersin üst düzey öğrenmeleri ve kimlik oluşumunu destekleyecek nitelikte olmadığını göstermektedir. Sosyal yaşamdaki dönüşümün hızı ve şiddeti göz önünde bulundurulduğunda, din eğitimi alanların benlik ve kişilik inşasını destekleyecek birtakım niteliklerin sağlanması gerekmektedir. Fakat hem kazanımların düşük seviyede olması hem temel olarak Bloom taksonomisinin tek boyutluluğu, uzun zamandır göze çarpmakta olan bir sorundur. Bu, din eğitimi alanında teolojik arka planı dikkate alarak ve insanın bireysel ve toplumsal boyutlarını dikkate alarak program geliştirmenin önemine işaret etmektedir. Diğer taraftan ders kitaplarında Tanrı-âlem-insan arasındaki ilişkinin kurulmasında birtakım sorunlar olduğunu düşünülebilir. İçerik, zâtî Tanrı tasavvuruna uygun olsa ve nedensellik fikrini ön plana çıkarsa da evrenle ilgili açıklamalarda işlenen düzen fikri hem zâtî Tanrı tasavvuruyla hem de ahlaki gelişimle çelişmektedir. Ders kitaplarında düzen fikri nesnelleştirilirken Allah’ın âleme nasıl müdahale ettiği belirsizleşmektedir. Böylece öğrenenlerin kendi eylemleriyle kendileri dışında meydana gelen olayları, teolojik ve ahlaki olarak hangi ilkelere göre anlamlandıracağı askıda kalmaktadır.
Din Eğitimi Kelâm İnanç İnanç Öğretimi DKAB dersi. DKAB Dersi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 13 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 3 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.