Kapitalist zenginleşme ve sekülerleşme, Batı modernleşmesinin en önemli iki özelliğidir. Özellikle 18. Yüzyılın ikinci
yarısından itibaren her ikisi de Batı’nın düşünce ve pratiğinde olmazsa olmaz konuma gelmişler ve bu konumlarını
postmodern dönemde de sürdürmüşlerdir. Kendi içinde yüzlerce yıllık bir mücadele sonucunda Hıristiyanlık
karşısında üstünlüğünü ilan eden seküler modernist akıl; bütün bu süre boyunca İslam’ı ve Müslümanları da hem
kapitalist yayılmacılığı karşısında en büyük rakip görmüş hem de Aydınlanma sonrasında oryantalist tahrife tabi
tutmuştur. 1990’larla beraber Soğuk Savaş sona erip, yeni dünya düzeni arayışlarına girildiğinde de, aynı akıl
tarihsel İslam düşmanlığını yeniden hatırlamış ve İslamofobi gibi büyük bir projeyi devreye sokmuştur. Elinizdeki
çalışma; İslam’ı ve Müslümanları birçok kötülük ve tehditle bir tutmayı ve onlardan korkmayı ifade eden
İslamofobinin neden post-modern bir Batı projesi olduğunu, bu projenin arkasındaki önemli sebeplerden hareketle
açıklamaya çalışmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 21 Sayı: 2 |