Tasavvuf, bazı sûfîlere göre, bütünüyle âdâbdan
oluşmaktadır. Bundan dolayıdır ki kişinin çevresi ve rabbi ile olan
ilişkilerini düzenleyen âdâb kuralları tasavvuf edebiyatında önemli bir yer
teşkil etmiştir. Tasavvuf klasikleri incelendiğinde ibadetler, sefer,
konaklama, eşler arası ilişkiler, semâ, temizlik, yeme, içme, giyim kuşam,
misafir ağırlama gibi pek çok konuda edeblere yer verildiği görülmektedir.
Sohbet ve kardeşliğin âdâbı da bu kaynaklarda üzerinde durulan önemli bir
mevzudur. Sohbet kavramı, Tasavvufta bir yandan bireyler arasındaki sevgi ve
anlayış temelli birliktelik anlamındaki arkadaşlığı, diğer taraftan da dînî ve
dünyevî konuların konuşulduğu ortamları ifâde etmektedir. Esas itibariyle
tasavvufî eğitim, Hz. Peygamber ile ashabı arasındaki ilişki örnek alınarak
sohbet metoduna dayandırılmış, mürşid ile mürid arasındaki bilgi ve edeb
aktarımı birlikte yaşama suretiyle gerçekleşmiştir. Dolayısıyla mürid ile
mürşid arasındaki ilişkinin sınırları ve edebleri de ayrıntılı bir şekilde
kaynaklarda ele alınmıştır. Öte yandan müridin kendi seviyesindeki kimselerle
arkadaşlık ve din kardeşliği âdâbı da temel bazı ilke ve esaslar tespit
edilerek düzenlenmiştir. Bu bağlamda klasikleşmiş tasavvuf kaynaklarında
kimlerle arkadaşlık edileceği, arkadaşlığın gayesi, şekli ve ihvân ile olan
muamelelerde esas alınması gereken usule dair geniş malumat bulmak mümkündür.
Bu çalışmada sohbet ve ihvân kavramları çerçevesinde mutasavvıfların
birbirleriyle ve toplum ile olan ilişkilerine dair tespitler yapılacaktır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 4 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 17 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.