.Vâkıa, tasavvufta sâlikin
kalbine gayb âleminden gelen işaret ve mânâları ifâde etmektedir. Esas
itibariyle rüyaya benzemekle birlikte uyku ile uyanıklık arasında meydana
gelmesi itibariyle umumiyetle rüyadan ayrı bir hal olarak yorumlanmaktadır.
Buna rağmen bazı sûfîler rüyaların da vâkıa kapsamında değerlendirilebileceği
kanaatindedir. Vâkıalar, Allah’ın emir ve yasaklarına itina ile riayet eden
kulların bütün zamanını zikir ve ibadetle geçirmesi neticesinde kalpte
oluşabildiği gibi mânevî alanda kabiliyet sahibi kimselerin kalplerine birtakım
mânâ ve ilhamların doğması şeklinde de meydana gelebilmektedir. Tasavvufta
vâkıalar, seyrü sülûk boyunca kişinin ruhi gelişimine ışık tutan bir emare
olarak görülmüş, özellikle halvete giren sâlikin gördüklerini şeyhine anlatması
neticesinde şeyhinin yorumları doğrultusunda kendisini yönlendirmesi ile zikir
vazifelerine devam etmesi konusunda önemli bir kıstas ve işaret olarak
yorumlanmıştır. Halvet esnasında görülen Vâkıalar şeyhe arz etmek gayesiyle
yazıya geçirilmiş, böylece tasavvuf edebiyatında Vâkıât türü ortaya çıkmıştır.
Vâkıât literatürünün örneklerinden biri de Kübreviyye tarikatı şeyhlerinden
Seyfüddîn Saîd b. el-Mutahhar b. Saîd el-Bâharzî’nin (ö. 659/1261) şeyhi
Necmeddîn-i Kübrâ’ya (ö. 618/1221) arz etmek için yazdığı Vekâyiu’l-halvet
yahut Vâkıât adlı eseridir. Bu eser henüz yayınlanmamış olup el yazması haliyle
mevcuttur. Şeyhinin emri üzerine kaleme aldığı beş varaktan oluşan bu yazmada
Bâharzî’nin yedi ayrı vâkıası yer almaktadır. Makale kapsamında öncelikle
Bâharzî’nin hayatından bahsedilecek, ardından tasavvufta vâkıa kavramı ve
vâkıaların tasavvufî eğitimdeki fonksiyonu üzerinde durulacak, sonrasında ise
Bâharzî’nin vâkıalarının çevirisine yer verilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.