Yazmış olduğu tefsirle (el-Keşşâf) İslam dünyasında
bir çığır açmış olan Zemahşerî (ö. 538/1144), Kur’an’ın edebi vechesini
yansıtma hususunda pek çok kişinin takdirini kazanmakla birlikte, taşıdığı
iʽtizalî fikirleri ayetlerin yorumuna katmak itibariyle de birtakım
eleştirilere maruz kalmıştır. Onu en güçlü ve sistemli şekilde tenkit eden
simaların başında ise İbnü’l-Müneyyir (ö. 683/1284) gelmiştir. İbnü’l-Müneyyir,
büyük bir şöhrete sahip olan Zemahşerî tefsirinin, ona göre içinde yer alan
zararlı iʽtizalî fikirlere karşı insanları ikaz etmek amacıyla bir eser
(el-İntisâf) kaleme almıştır. İbnü’l-Müneyyir bu eserinde onu diğer bir kısım itikadi
meselelerin dışında imanla ilgili bazı konular üzerinden de eleştirmiştir. Bu
manada imanın tanımı, amelle ilişkisi ve büyük günah sahibi kişinin konumu gibi
meselelerle alakalı olarak ona tenkitler yöneltmiştir. İmanın tasdikten ibaret
olduğunu, amelin imandan bir cüz olmadığını ve ister tövbe etsin ister etmesin
büyük günah sahibi müminin ya doğrudan ya da sonuç itibariyle cennete
gideceğini savunan İbnü’l-Müneyyir, tasdik ve ikrar dışında ameli de imanın bir
unsuru gören ve tövbe etmeden ölen günahkar kişinin mümin olmayıp ahirette
ebedi azaba müstahak olacağını ileri süren Zemahşerî’yi eleştirmiştir.
Muʽtezilî fikirlere sahip olan Zemahşerî’yi, Eşʽarî bir anlayış üzerinden
tenkit eden İbnü’l-Müneyyir, kendi görüşlerini ispat etmekten ziyade, onun düşüncelerinin
yanlışlığına ve kullandığı delillerin geçersizliğine dikkat çekmiştir.
Zemahşerî’nin ayetlerin zahiri itibariyle taşıdığı anlamların kendi görüşünü
teyit ettiğini düşündüğü yerlerde yaptığı yorumların onu gayesine
ulaştırmayacağını savunan İbnü’l-Müneyyir, aksi türdeki ayetlere dair yaptığı
tefsirlerde ise onu gereksiz yere ilahi kelamı tevil etmek ve kendi itikadi
görüşüne halel gelmemesi adına başka yerlerde uyguladığı kuralları
uygulamamakla tenkit etmiştir. Kimi zaman mensubu bulunduğu Ehl-i Sünnet
düşüncesinin iman konusuyla ilgili savunduğu görüşlere dair kanıtlar da
zikreden müellif, ayrıca Muʽtezilî yaklaşımın yanlışlığını ispat sadedinde, iki
mezhebin bazı hususlardaki ortak kabullerinden hareketle kendi görüşünü teyit
edecek sonuçlara ulaşmaya çalışmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.