Bu çalışmanın amacı, evlilik uyumu ve dindarlık arasındaki ilişkiyi
incelemektir. Dinler, birey ve toplum hayatında önemli bir yeri olan evlilik ve
aile yaşantısına fazlaca ilgi göstermişlerdir. Bu iki kurumun muhafazası
amacıyla birtakım emir ve yasaklar ortaya koymuşlar, eşler arasındaki ilişkinin
huzurlu ve uzun süreli olmasını amaçlamışlardır. Ancak son dönemlerde yaşanan
modernleşme ve sekülerleşme gibi büyük çaplı değişimlerin, dinlerin insanlar
üzerindeki etkisini azalttığı öne sürülmekte, bu azalan etki evlilik ve ailenin
yapısı ve işleyişinde de hissedilmektedir. Bilhassa son yüzyılda cinsellik
algısının, kadın ve erkek rollerinin belirgin bir şekilde değişmesi, nikâhsız
birliktelik, boşanma ve tek ebeveynli aile oranlarının artması gibi somut
bulgular bu açıdan değerlendirilmektedir. Bu bağlamda dinî yaşayış ile evlilik
ve aile hayatı arasındaki ilişkinin günümüzde devam edip etmediği sorusu önem
kazanmaktadır.
Araştırmanın örneklemi, en az bir yıllık evli olan 418 bireyden
oluşmaktadır. Veriler Çift Uyum Ölçeği ve Dinsel Yaşayış Ölçeği ile
toplanmıştır. Toplanan veriler Pearson Moment ve Spearman Rho korelasyon analizi
ile incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre evlilik uyumu ve dindarlık
arasında pozitif yönde, anlamlı, ancak düşük düzeyde bir ilişki tespit
edilmiştir. Aynı şekilde dindarlık ve evlilik uyumunun alt boyutları ile
evlilik uyumu ve dindarlığın alt boyutları arasında da pozitif yönde,
genellikle anlamlı ve düşük düzeyde bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ortaya
çıkan bu araştırma bulguları ilgili literatür bağlamında tartışılmış ve
yorumlanmış, ileride yapılacak çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur. Bu
bağlamda dinlerin, sosyal kontrol ve sosyal destek özellikleri vasıtasıyla
bireyin evlilik uyumuna katkı sağlayabilecekleri, çiftler için sosyal bir ağ
vazifesi görebilecekleri, birlikte yapılan dinî pratiklerin evliliğe olumlu
yansımalarının olabileceği, geleneksel dinî kabullerin evlilik uyumuna destek
olmakla birlikte modern dönemde birtakım problemleri beraberinde
getirebileceği, travmatik olaylar karşısında tercih edilen dinî başa çıkma
tarzının çiftlerin ilişkisinde etkili olabileceği ifade edilmiştir. Ayrıca
evlilik uyumunu etkileyen birçok faktör olduğu için, dindarlığın, evlilikteki
bütün problemlerin anahtarı olduğunu öne sürmenin doğru olmayacağı, dindarlığın
ikincil bir faktör olarak daha çok evlilik uyumunu etkileyen faktörlere bakışı şekillendirdiği
belirtilmiştir. Öneriler kısmında ise dindarlık düzeyinden ziyade dindarlık
tarzlarını ölçen ölçeklerle de çalışmaların yapılması gerektiği, bu sayede bazı
dindarlık tarzlarının evlilik uyumu üzerindeki olası negatif etkilerinin ortaya
çıkarılabileceği, farklı kültürel kabullerden mütevellit evlilik uyumuna dair
uyarlama ölçeklerin yerelleştirilmesine ya da kültürle uyumlu ve onu temsil
kabiliyetine sahip özgün ve yerli ölçekler geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu,
evlilik uyumu çalışmalarında boylamsal çalışmaların daha sağlıklı sonuçlar
vereceği, çalışmamızda elde ettiğimiz bulguların evlilik ve aile terapilerinde
dinî yaşayışın kullanılmasına ilişkin çalışma yapacak uzmanlara veriler
sunabileceği belirtilmiştir.
Anahtar kelimeler: Evlilik uyumu, evlilik doyumu,
dindarlık, aile, yakın ilişkiler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.