Tevekkül, kişinin kendi etki dairesinde, iradesi ile gösterebileceği tüm
çabayı sarf ettikten sonra, olacakları Yaratıcının irade ve takdirine teslim
ederek, O’ndan gelene tam bir kabulleniş göstermesidir. İnsanın yapısında
zamana, olaylara ve eşyaya hükmetmek arzu ve isteği bulunmakla birlikte, bu
arzu ve istekleriyle ters orantılı olarak, doğası son derece zayıf ve
kırılgandır. Bu gerçekle yüzleşmek, sebebi belirsiz korkular ve korku-ümit
dengesinde bozulmalar gibi, insanın birçok psikolojik olumsuzluklar yaşamasına
neden olamaktadır. Yaşadığı gerilim ve iç çelişkilerinden sıyrılarak ruhsal
denge sağlamak isteyen insan, destek arayışı içerisinde olacaktır. Bu noktada
kendine yeter durumda olamama ve kaygının oluşturduğu stresle başa çıkmada,
önemli bir manevi destek sistemi olarak tevekkül karşımıza çıkmaktadır.
Tevekkül, yani her iş ve oluşta Allah’ı vekil kılma, Allah’a imanın pozitif
kazanımlarından biri olarak, önemli psikolojik bir gereksinimdir. Bu
araştırmada insanın tevekküle olan ihtiyacı, tevekkülün altında yatan hikmetler
ve bireysel düzlemde tevekkül mekanizmasının insan psikolojisine yansımalarının
incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, alanyazına dayalı bir derleme olarak
tasarlanmış ve alanyazında yapılan çalışmalardan yola çıkılarak tevekkül kavramı
ve tevekkülün insan psikolojisine doğurguları incelenmiştir. Özellikle Al-i
İmran suresinin 173. ayeti olan ve
“Âyet-i Hasbiye” olarak bilinen “حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيل” (Allah bize yeter, o ne
güzel vekildir.) ayeti ışığında tevekkülün önemi ve yansımaları ele alınmıştır.
Sonuç olarak, tevekkül, kaygı ve endişe ile negatif ilişkili, insanın aczini
sonsuz kuvvete sunduğu, fakirliğini nihayetsiz zenginliğe dayadığı, gelecek
belirsizliğini kristal netliğe dönüştüren, en genel anlamda, insan ruh
dünyasına sükûnet veren bir yapıdır. Tevekkül; kâinatta var olan her şeyin
sahibi, meydana getiricisi ve yaratıcısının Allah olduğu inancı temelinde
gelişen manevi bir duygu durumudur. Allah’a güven duygusuyla insanı zirveye
çıkaran tevekkül, psikolojik sağlamlığın dayanağı, korku, endişe ve belirsizlik
gibi olumsuz duyguların hafifletip, başedilebilir sınırlara indirgeyen olumlu
bir başaçıkma yöntemidir. Başta insanı sonsuz olarak yok olma duygusundan
uzaklaştırarak, sonsuz varkalma arzusunu sonlu bir dünyada tatmin etmede, güç
yetiremeyeceği durum ve olaylara karşı dayanak noktası olmada, başa çıkma
becerileri geliştirmede, sonu gelmeyen ihtiyaçlarını karşılamada bir dayanak
noktası oluşturmada, yalnızlık duygularından uzaklaşmaya yardım ve hayatının anlamını
bulmada bir mihenk olarak tevekkül, psikolojik rahatlama ve sağlamlığa önemli
bir etkendir. Bu anlamda tevekkül, insanın acziyetinde ve güçsüzlüğünde
kudreti, fakirliğine ve ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında zenginliği
barındıran sağlam bir rota olarak değerlendirilmektedir.
Anahtar
Kelimeler:
Tevekkül, acz (âcizlik), fakr (fakirlik), din psikolojisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.