Bu çalışma,
İslâm’ın ilk, erken ve klasik dönemlerdeki yaklaşımlarından hareketle günümüzde
evlilik ve aile bağlamında tartışmalı hale gelen konuları psiko-sosyal açıdan
ele almayı amaçlamaktadır.
Tarihsel
süreçte dinler, evlilik ve aile kurumlarına kayda değer bir alaka göstermişler,
bu kurumların şekillenmesinde önemli rol oynamışlardır. Ancak insanoğlunun son
dönemlerde tecrübe ettiği modernleşme ve sekülerleşme gibi büyük çaplı
değişimler, bireyin evlilik ve aile yaşantısını önemli ölçüde değiştirmiş,
dinlerin bu kurumlar için gelenek içinde oluşturdukları birtakım normların
genelgeçer olarak kabul görmesi, günümüz Müslümanı için bazı bilişsel
çatışmaları da beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda moderniteyle birlikte,
ataerkil yorumların ağır bastığı dinî söylemlerin giderek artan bir dozda
eleştirildiği, diğer taraftan ise eleştirilen bu söylemlerin dindar bireylerin
zihninde hâlen geçerliliğini koruduğu görülmektedir.
İslâm’ın
evlilik ve aile yaşantısı üzerinde ehemmiyetle durduğu, bu kurumlara hem
Kur’an’da hem de sünnette önemli ölçüde yer verdiği anlaşılmaktadır. Diğer
taraftan evlilik ve ailenin meydana gelmesinde dinî, sosyal, kültürel ve
ekonomik birçok faktörün etkili olması, farklı coğrafya ve kültürlerde evlilik
ve aileye dair konularda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Günümüzde
İslâm dini bağlamında evlilik ve aileye dair birçok konu tartışılmaya
başlanmıştır. İslâm’ın ataerkil bir toplumda ortaya çıktığı ve sosyal hayata
dair uygulamalarda bu yapıyı görece devam ettirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.
Modern dönemde ise özellikle erkek ve kadın arasındaki ilişkinin eşitlik,
adalet ve hakkaniyet bağlamında ele alındığı, toplumsal cinsiyet rollerinin
eleştirildiği ya da reddedildiği görülmektedir. Bu bağlamda İslâm’a yönelik
eleştiriler erkeğe ehli kitaptan bir kadınla evlenme izni veriliyorken kadına
bu hakkın tanınmaması, erkeğe çok eşlilik imkânının verilmesi, boşanma hakkının
yalnızca erkeğe verilmesi, aile reisi olarak erkeğin tayin edilmesi, kadının
dövülmesi, mehir, mut’a nikâhı, cariyelik, şahitlikte iki kadının bir erkeğe
denk görülmesi, miras paylaşımında erkeğe iki, kadına bir pay verilmesi ve birtakım
rivayetlerde kadının ikincilleştirilmesi ve kamusal alandan uzak tutulması gibi
konular üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Şunu
unutmamak gerekir ki din, bireyin ve toplumun yaşamına şekil verirken, birey ve
toplum da dinî yaşayışa ve kabullere etki etmektedir. Bilhassa evlilik ve aile
üzerinden bir değerlendirme yapıldığında dinî içeriğe sahip birtakım unsurların
yaşanılan kültürle buluştuğunda gelenekselleştiği, aynı şekilde geleneğe ait
birtakım unsurların da dinselleştiği söylenebilir. Bu açıdan, ataerkil bir
yapıda zuhur eden İslâm’ın kadınla ilgili görüşlerinin ve kadın-erkek
ilişkileri bağlamında ortaya koyduğu rollerin tarihsel ve kültürel bağlamdan
etkilendiği ve ayrı düşünülemeyeceği açıktır. Bu noktada tartışmaların önemli
bir kısmının merkezinde yer alan Kur’an-ı Kerim’in meramını anlamak için, onun ilk
muhataplarının kültürüne ve kadına bakışına hâkim olmak ve üzerinde tartışılan
ve farklı yorumlar serdedilen konuyla ilgili âyetleri kendi tarihsel
gerçekliğinde yorumlamak, günümüz Müslümanlarının evlilik ve aile hususunda
yaşamakta olduğu bilişsel çelişkilerin çözümüne bir nebze yardımcı olacaktır.
Kadının gelenek içinde her daim ikincilleştirildiğini,
modernleşmeyle beraber gereken değerin ve hakların verildiğini söylemek de pek
mümkün görünmemektedir. Kadının metalaşması farklı şekillerde günümüzde de
devam etmektedir. Ayrıca nasıl ki geleneksel düşünce ikliminde yetişip
modernitenin etkisinden nasibini alanlar için Kur’ân’ı tarihinden koparıp
okumak düşünce ve uygulamada tezatlıklar meydana getiriyorsa, aynı okumayı modernist
seküler paradigma üzerinden yapmak da Kur’an’a karşı haksız ve mesnetsiz birtakım
düşüncelere yol açacaktır.
This study
aims to address the issues that have become controversial in the context of
marriage and family today from the psycho-social perspective with reference to
the approaches of Islam in the first, early and classical period.
In the
historical process, religions have shown significant relevance to marriage and family
institutions, and have played an important role in shaping these institutions.
However, large-scale changes such as modernization and secularization
experienced by mankind recently have significantly changed the marriage and
family life of the individual, and the de facto acceptance of certain norms
established by religions in tradition for these institutions has brought some
cognitive conflicts for today's Muslim. In this context, together with
modernity, it is seen that religious discourses, which dominate patriarchal
interpretations are criticized in an increasing dose, while these discourses
are still valid in the minds of religious individuals.
It is
understood that Islam emphasizes marriage and family life and places these
institutions to a great extent in both the Qur’an and the Sunnah. On the other
hand, the fact that many factors such as religion, society, culture and economy
influence the emergence of marriage and family have led to different opinions
on marriage and family issues in different geographies and cultures.
Today, many
issues regarding marriage and family have started to be discussed in the
context of Islamic religion. It is understood that Islam emerged in a
patriarchal society and tried to preserve this patriarchal structure relatively
in social life practices. In the modern era, it is seen that the relationship
between man and woman is dealt with in the context of equality, justice and
equity, and gender roles are criticized or rejected. In this context,
criticisms of Islam focus on issues such as the fact that men are given
permission to marry a woman from the “′Ahl al-Kitāb” (people of the book) while
the women are not granted this right (marry a man from the “′Ahl al-Kitāb”),
giving men the right to polygamy, granting right to divorce only to men,
designating men as the head of the family, beating the women, mahr, nikāḥ al-mutʻah, concubinage, considering the
testimony of one man to be equal to two women, giving two pourparty to man and
one pourparty to woman when portioning of the inheritance, and the hadiths that
subordinate women and keep them away from the public sphere.
It should not be forgotten that while religion shapes
the life of the individual and the society, the individual and the society also
affect the religious life and acceptances. In particular, when an evaluation is
made on marriage and family, it can be said that some facts having religious
content become traditional when they encounter the culture which is lived in,
and some elements belonging to tradition also become religious. In this
respect, it is clear that Islam’s views about women and roles determined by
Islam in the context of male-female relations, which appears in a patriarchal
structure, are influenced by the historical and cultural context and cannot be
considered separately from these concepts. At this point, in order to
understand the Qur’an’s intent, which is at the center a significant part of
the discussions, to have mastered Qur’an’s first interlocutors’ culture and
view of women and to have interpreted the relevant verses discussed and
exhibited different interpretations in their historical reality will help to
some extent to solve the cognitive contradictions that today's Muslims are
experiencing in terms of marriage and family.
On the other hand, it does not seem possible to say that
women are always subordinated in tradition and that with modernization women
are given the necessary values and rights. The commodification of women
continues in different ways today. Moreover, for those who grow up in the
traditional climate of thought and suffer from the influence of modernity,
reading the Qur’an ignoring its historical context creates contradictions in
thought and practice, doing the same thing through the modernist secular
paradigm, it would lead to unjust and unfounded thoughts against the Qur’an.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.