Mezheplerin oluşum serencamına bakıldığında kurucu imamın yazdığı ya da
dikte ettiği eserlerin çok önemli bir konuma sahip olduğu görülmektedir. Zira
bu eserler mezhebin temellerini oluşturmaktadır. İlerleyen zamanlarda, mezhebin
önde gelen imamları arasındaki görüş ayrılıklarını değerlendiren eserler kaleme
alınmıştır. Daha sonra -Hanefî mezhebi özelinde- mezhebin görüşlerinin
temellendirmesini yapan, bu görüşlerin dayandığı delilleri zikreden çalışmalar
ortaya çıkmıştır. Bütün bu çalışmalar mezhep literatürünü oluşturmakta ve
mezhebin kurumsallaşmasını ve usûl geleneğinin oluşmasını sağlamaktadır.
Hanefî literatürünün önemli eserlerinden birisi Merginânî’nin
el-Hidâye’sidir. Bu eser Hanefî mezhebi içerisinde başvurulan en temel
kitaplardan birisi olmuş ve üzerine çok sayıda çalışma yapılmıştır. Merginânî,
bu eserinde Hanefî mezhebi içerisinde en güvenilir görüşleri seçmiş ve zaman
zaman bu görüşlerin delillerini zikretmiştir. Merginânî el-Hidâye isimli
eserinde hadislerle sıkça istidlal etmektedir. Ancak el-Hidâye’de kullanılan bu
hadislerin bir kısmı bazı eleştirilere maruz kalmıştır. Bu eleştirilerin
başında söz konusu rivayetlerin zayıf olduğu, hadis kaynaklarında geçmediği,
Hz. Peygamber’e (s.a.s.) isnat edilmediği vb. yönündeki tenkitler gelmektedir.
el-Hidâye’de istidlal edilen hadisler, muhtelif mezheplere mensup bazı
alimler tarafından tenkide tâbi tutulmuştur. Bunun yanında Hanefî mezhebine
mensup bazı alimler de el-Hidâye’deki hadisleri eleştirmiş ve bu hadisler ile
istidlal etmenin mümkün olmadığını belirtmişlerdir. Hanefî mezhebine mensup,
el-Hidâye’deki hadisleri eleştiren alimlerden birisi Ali el-Kârî’dir. Ali
el-Kârî fıkıh ve hadis alanları başta olmak üzere dini ilimlerde iyi eğitim
almış bir alimdir. Muhtelif sahalarda kaleme aldığı ve oldukça yetkin eserleri
bu hususu teyit eder mahiyettedir.
Ali el-Kârî’nin fürû-ı fıkıh alanında kaleme aldığı eserlerden birisi Fethu
Bâbi’l-İnâye’dir. Öncelikle bu eser el-Hidâye’nin üzerine yapılmış
çalışmalardan birisi olan en-Nükâye isimli kitabın şerhidir. Ali el-Kârî
eserinde Hanefî mezhebinin delillerini zikretmiş ve Hanefî alimlerince yapılan
istidlalleri değerlendirmiştir. Bu değerlendirme içerisinde el-Hidâye’ye de
sıkça yer vermiş ve Merginânî’nin ileri sürdüğü hadislere yönelik tenkitlerini
serdetmiştir. Ali el-Kârî, aynı zamanda muhaddis olması sebebiyle bu hadisleri,
hadis kaynaklarından hareketle ele almış ve bu kaynaklardaki bilgilere göre
değerlendirmiştir. Ali el-Kârî el-Hidâye’deki hadisler hakkındaki
eleştirilerini kaleme aldıktan sonra bazı hadislerin farklı lafızlarla,
muhtelif tariklerle rivayet edildiğini belirtmiş ve bu rivayetlerin
kaynaklarını zikretmiştir. Müellif aynı zamanda söz konusu rivayetleri aktaran
râvî ve rivayetlerde zikredilen sahâbîler hakkında değerlendirme yapmakta ve bu
rivayetlerin hücciyet değerini de tartışmaktadır. Ali el-Kârî’nin
el-Hidâye’deki rivayetlere yönelik eleştirilerini sunduğu bu eseri, el-Hidâye
üzerine yapılmış bir çalışma olması da ayrıca ilgi çekicidir.
On looking at
the emergence process of mazhabs, one can see that the works that the founder
imam wrote or dictated have a very important place, as these works form the
bases of the mazhab. In the following times, works that evaluate the
disagreements between the leading imams of the mazhab were penned. Later on,
works that justfy the mazhab’s views and explain the proofs that these views
are baesd on, emerged. All these studies form the mazhabic literature and
provide the mazhab’s institutionalization and its methodological formation.
One of the
important works of Hanefian literature is Al-Hidayah by Marginani. The work has
been one of the basic reference books and lots of studies have been done on it.
In this work, Marginani collects the most reliable views in Hanefian mazhab and
he presents the proofs of some views. On looking at the work, one sees that
hadithes are often used as a proof. However some hadithes used in Al-Hidayah
has been exposed to some critisizm. The chief critisizm is that the hadithes in
question are weak, that they are not found in hatdith sources and that they are
not attributed to the Prophet and so on.
Hadithes that are used as an evidence in Al-Hidayah
have been citisized by many scholars from different mazhabs. In addition, some
scholars from Hanefian mazhab have critised these hadithes and stated that it
is not possible to use them as an evidence. One of the scholars from Hanefian mazhab
who critisizes the hadithes in Al-Hidayah is Ali Al-Qari. Ali Al-Qari is a
well-educated scholar in religious studies especially in Hadith and Fıqh
(İslamic Jurisprudence) and his highly competent works that he has penned in
different branches confirm his quality.
One of Ali
Al-Qari’s works penned in furu al- fıqh (subject matters in Islamic
jurisprudence) is Fethu Bab Al- Inayah. Firstly, this work is the sharh
(detailed explanation) of the book called Nukayah, one of the studies done on
Al-Hidayah. In his work, Ali Al-Qari tells the evidences of Hanfian mazhab and
evaluates the evidences used by Hanefian scholars by frequently mentioning
Al-Hidayah and critisizing the hadithes put forward by Marginani. Being an
hadith expert as well, Ali Al-Qari evaluates these hadithes within hadith
terminology. After penning his critique on the hadithes in Al-Hidayah, Ali
Al-Qari states that one particular hadith is transmitted in different words and
in different narrating channels (tariq) by informing the reference sources of
these transmissions (rivayah). The author also evaluates the narraters (ravi)
in question and ashab (prophet’s friends) mentioned in these transmissions and
discusses these transmissions’ evidential value. It is also interesting that
this work by Ali Al-Qari in which he presents his critique on the hadith
reports is a study that has been done on Al-Hidayah.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.