maç: İnfertil kadınlar arasında aile şiddet sıklığının saptanması, ilişkili bazı değişkenlerin incelenmesi ve anksiyete düzeyinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışma süresince hastanenin infertilite polikiliniğine başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul eden toplam 774 kadın (%88.1) çalışma grubunu oluşturmuştur. Çalışmanın amacına uygun olarak literatürden faydalanılarak hazırlanan anket form, yüz yüze görüşme yöntemi ile araştırmacılar tarafından dolduruldu. Son 1 yıl içinde aile içi şiddet türlerinden en az 1 tanesine ve en az 1 kez maruz kalanlar “aile içi şiddet öyküsü” var olarak kabul edildi. Anksiyete düzeyinin değerlendirilmesinde ise BeckAnksiyete Ölçeği kullanıldı.
Bulgular: Çalışmamızda infertil kadınlardan 116’sı (%15) aile içi şiddete maruz kaldığını bildirdi. En çok görülen aile içi şiddet tipi %56.1 ile duygusal ve %21.9 ile cinsel cinsel şiddet idi.B u çalışmada 25 yaş ve üzeri olanlarda, lise ve üzeri öğrenim düzeyine sahip kadınlarda, çalışmayanlarda, sigara-alkol alışkanlığı olanlarda, obez olanlarda, birden fazla evlilik yaşayanlarda, ilk evlenme yaşı 19 ve altında olanlarda, evlilik süresi 4 yıl ve altında olanlarda, primer infertil olanlarda, infertilite süresi 2 yıl ve daha az olanlarda, ailesinde infertilite öyküsü olanlarda aile şiddet maruziyetinin daha fazla olduğu saptanmıştır. Aile içi şiddet öyküsü olan infertil kadınların kaygı düzeyleri anlamlı bir şekilde daha yüksek bulundu.
Sonuç: İnfertil kadınlara yönelik aile içi şiddet, hem sosyal açıdan hem de kadın sağlığı açısından önemli bir sorundur. İnfertil kadınların varsa tedavilerinin sağlanarak çocuk sahibi olmaları onların ruh sağlıklarını olumlu yönde etkileyecektir.
Purpose: The aim of the study is to determine the frequency of domestic violence in infertile women, to review some associated variables and to evaluate anxiety level.
Materials and Methods: The study group consisted of a total of 774 women (88.1%) admitted to the infertility outpatient clinic of the hospital and agreed to take part in the study. The questionnaire forms prepared by using the literature in line with the study objective were completed by the investigators with face-to-face interview method. The women who suffered from minimum one type of domestic violence at least once within last 1 year were regarded to have a “history of domestic violence”. The Beck Anxiety Inventory was used to assess anxiety level. Results: 116 (15.0%) infertile women in our study reported to suffer from domestic violence. The most frequently reported domestic violence type was emotional (56.1%) and sexual (21.9%). In our study, exposure to domestic violence was determined to be higher in women aged 25 years and above, with an education level of high school and above, with no job, with addiction of smoking and alcohol, with obesity, who got married more than once, whose first marriage age is 19 years and below, who are married for 4 years or below, with primary infertility, who are infertile for 2 years and below and with a family history of infertility. Anxiety levels of infertile women with a history of domestic violence were determined to be significantly higher.
Conclusion: Domestic violence against infertile women is an important issue with regard to women health and in social terms. Treatment of infertile women enabling them to have children will affect their mental health positively.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 13 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 43 Sayı: 4 |