maç: Bu çalışmanın amacı, kemik defektlerinde kemik grefti materyali olarak kullanılan dentinin kemik mineral yoğunluğunu değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmada onaltı erkek Yeni Zelanda beyaz tavşanı kullanıldı. Her bir tavşanın kalvaryum kemiğinde ikişer kritik büyüklükte defekt oluşturuldu ve farklı greft materyalleri ile dolduruldu. Kemik defektleri dört gruba ayrıldı. A1 grubundaki defektler; insan dişlerinden elde edilmiş dentin ile; A2 grubundaki defektler; tavşan dişlerinden elde edilen dentin ile dolduruldu. B1 grubu sığır kemiğiyle (Bio-Oss) dolduruldu ve B2 grubundaki (kontrol) defektler boş bırakıldı. Kemik mineral yoğunluğu DEXA ile 4. ve 12. haftalarda değerlendirildi
Bulgular: 4. haftada kemik mineral yoğunluğu değerleri A1, A2 ve B1 grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Bununla birlikte, 12. haftadaki kemik mineral yoğunluğu değerleri grup B1 için diğer gruplara göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Histopatolojik değerlendirmeye göre; B1 grubu, A1 ve A2 gruplarına kıyasla daha iyi bir kemik iyileşmesi gösterdi.
Sonuç: Dentin greftleri ve sığır kemik grefti kemik iyileşmesinin erken dönemindeki (4. hafta) kemik mineral yoğunluğu değerlerine göre benzer sonuç sergilemiştir.. Bununla birlikte, kemik iyileşmesinin geç döneminde (12. hafta) sığır kemiğinin kemik mineral yoğunluğu değerleri diğer gruplardan daha iyi bulundu.
Purpose: The aim of this study was to evaluate the bone mineral density of dentin used as bone graft material in bone defects.
Materials and Methods: Sixteen male New Zealand white rabbits were used. Two critical-size calvarial bone defects were created in each rabbit and filled with different types of grafts. The bone defects were divided into four groups. The defects in group A1 were filled with processed dentin from human teeth; group A2 was filled with processed dentin from rabbit teeth; group B1 was filled with bovine bone (Bio-Oss), and the defects in group B2 were left empty. Bone mineral density was evaluated using dual-energy X-ray absorptiometry at the 4th and 12th weeks. Results: The bone mineral density values at the 4th week were not statistically different among groups A1, A2 and B1. However, the bone mineral density values at the 12th weeks were significantly higher for group B1 than the other groups. Histopathologic evaluations showed better bone-healing for group B1 than group A1 and A2.
Conclusion: Dentin grafts and bovine bone graft have similar outcomes according to the bone mineral density values at the early term of bone-healing (4 weeks). However, in the late term of bone-healing (12 weeks), bone mineral density values of bovine bone were better than the other groups.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 12 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 43 Sayı: 4 |