Amaç: Bu çalışma sezaryen doğum oranlarında “kıymetli bebek” etkisini belirlemek amacıyla yapıldı.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Trabzon il merkezinde bulunan üç hastanenin kadın hastalıkları ve doğum servislerinde Ocak - Ekim 2018 tarihleri arasında örnekleme dahil edilme kriterlerine uygun 850 kadın ile yapıldı. Veriler toplanmasında anket formu ve hasta dosyası kullanıldı. Veriler, frekans ve yüzdelik hesaplamalarının yanı lojistik regresyon analizi ile değerlendirildi.
Bulgular: Sezaryen endikasyonlarının ilk üç sıralamasında sırasıyla anneye bağlı endikasyonlar (%52.6), bebeğe bağlı endikasyonlar (%21.4) ve sosyal endikasyonlar (%13.1) [tedavi ile bebek sahibi olma (kıymetli bebek) (%86.5), anne isteği (%13.5)] ilk üç sırada yer aldı. Sezaryen doğum yapan kadınların %88.7’sinin gebeliklerinin kendiliğinden, %11.3’ünün ise tedavi ile olduğu saptandı. Bu kadınların %44.8’i 35-45 yaş grubundadır. Kıymetli bebek sahibi olan kadınların %50,0’sinin ilk gebeliği, %86,5’inin yaşayan çocuğunun olmadığı, %60,4’ünün daha önce hiç düşük, ölü doğum (%91,7) ve daha önce sezaryen ile doğum (%99) yapmadığı ve %87,5’inin gebeliklerinin tekil olduğu tespit edildi. Kıymetli bebek sahibi olan kadınların %57.3’ünün herhangi bir kronik hastalığı olmadığı ancak %53.1’inin gebelik öncesi bir sağlık probleminin olduğu ve ilk sırada jinekolojik hastalıkların (%37.5) yer aldığı saptandı. Kadının yaşı arttıkça gebeliğin kıymetli gebelik olma riski 1,448 kat, gebelik öncesi saptanmış sağlık probleminin varlığında ise 5,74 kat daha artmaktadır.
Sonuç: Kıymetli bebek olarak tanımlanan gebeliklerin sezaryen endikasyonları sıralamasında 3. sırada yer alarak sezaryen oranlarının artışına katkı vermiştir.
İn vİtro fertilizasyon sezaryen kıymetli bebek kıymetli gebelik in vitro fertilization cesarean birth precious baby precious pregnancy
Purpose: The aim of this study was to determine the effect of "precious baby" on Cesarean delivery rates.
Materials and Methods: This study was carried out with 850 women meeting the inclusion criteria in the gynecology and obstetrics units of three hospitals in the city center of Trabzon between January and October 2018. A questionnaire form and patient files were used for data collection. The data were evaluated using logistic regression analysis, frequency, and percentage calculations.
Results: The study revealed that the first three rankings of cesarean indications were the mother (52.6%), baby (21.4%) and social (13.1%) indications [having a baby with treatment (precious baby) (86.5%), the desire of the mother (13.5%)]. 88.7% and 11.3% of women giving cesarean delivery got pregnant spontaneously and through treatment respectively. 44.8% of them were in the 35-45 age group. Those who had a precious baby had their first pregnancy (50.0%), had no other alive children (86.5%), never had a miscarriage (60.4%) and stillbirth (91.7%), never had a cesarean delivery before (99%), had a singleton pregnancy (87.5%), had no chronic diseases (57.3%), had a pre-pregnancy health problem (53.1%) and gynecological diseases (37.5%). As the age of the woman increased, the risk of a pregnancy being a precious pregnancy having and a pre-pregnancy health problem increased 1.448 times and 5.74 times respectively.
Conclusion: Pregnancies defined as precious babies ranked 3rd in cesarean indications, and contributed to the increase of cesarean rates.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 2 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 45 Sayı: 4 |