Bildirimde göstermeye çalıştığım gibi, Türkiye, Arapça diyalektlerin konuşulduğu üç bölgeye sahiptir: Mersin-Adana-Hatay bölgesi, Urfa bölgesi ve Diyarbakır-Mardin-Siirt bölgesi. Bu bölgelerin her birindeki Arapça diyalektler, Arapçanın farklı bir koluna aittir. Suriye yerleşik Arapçası, Bedevi Arapçası ve Mezopotamya yerleşik Arapçası. Bu diyalektlerin her birini eşit olarak ilgi çekici bulmama rağmen, kişisel nedenlerle, dikkatimi büyük ölçüde Diyarbakır-Mardin-Siirt bölgesinde yer alan Mezopotamya yani qǝltu diyalektlerine verdim. Bu diyalektler, Arapçanın Irak’ta modern gilit diyalektlerinin büyük bir bölümü tarafından değiştirilen ve büyük ölçüde baskılanan tarihsel bir evresinin, çok eski bir dil katmanının kalıntılarıdır. Bu yüzden güneydoğu Türkiye’de yer alan Arapça dil adaları, tarihsel olarak çok değerli dilbilimsel anıtlardır. Yazık ki bunların bazısı çoktan yok oldu ve diğerleri de yakın bir gelecekte yok olacak gibi görünmektedir. Ancak bunların büyük bir bölümünün araştırılmış, yayınlanmış ve dilbilimsel belgeler olarak korunmuş olması sevindiricidir. Bu yayınların en önemlileri Kaynakça’da listelenmiştir. Buna ek olarak, şimdi, tartışılan diyalektlerle ilgili metinlerin çok büyük bir bölümünü internet üzerinden dinlemek mümkündür. Heidelberg Üniversitesi’nden Profesör Werner Arnold tarafından hazırlanan Semitisches Tonarchive (Semitik Ses Arşivi), şu an (2005 sonbahar) itibarıyla, aralarında Çukurova ve Diyarbakır-Mardin-Siirt bölgesi Arap diyalektlerinden örneklerin bulunduğu çeşitli modern Semitik deyimleri içeren 1500’den fazla kayda alınmış metni içermektedir. İnternet adresi semarch@uni-hd.de biçimindedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2015 |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 24 Sayı: 2 |