ÖZET
Edebî bir metni
anlamak, açıklamak veya tanıtmak için geçmişten günümüze pek çok yöntemin
geliştirildiği bilinmektedir. Klâsik Türk şiiri bünyesinde barınan çok
katmanlılık sayesinde farklı bakış açılarıyla okunmaya müsait bir yapı arzeder.
Anlambilim bu bakış açılarından birisidir. Anlambilimin amacı, anlamın doğasını
özenli ve mantıklı bir biçimde bulgulamak ve mümkün olduğu kadar dilsel
örnekler kullanarak kavramsal çözümlemeler yapmaktır. Bu noktada çağrışımlar,
duygu değeri, sapmalar, zıt ve paralel anlamlı kelime ve cümleler, soyut-somut
unsurlar anlambilimin inceleme konuları arasında sayılabilir. Klâsik Türk
şiirinin, bu tür modern yöntemlerle incelenmesi, günümüz insanı için, bu
metinleri sadece edebiyat tarihine ait olmaktan kurtarması açısından önemlidir.
17. yüzyılda önemli
temsilciler yetiştiren Sebk-i Hindî
akımının bir özelliği olarak şairler sözden çok mânâya, gerçekten ziyade hayale
önem verirler. Dış dünyadan çok içe yönelen şairleri anlamak niyetiyle bu
çalışmada 17. yüzyıl Sebk-i Hindî şairlerinden
Fehîm-i Kadîm’in hep redifli gazeli,
önce Klâsik metin şerhi yöntemiyle
sonra da çağdaş edebî kuramlardan biri olan ve dilin anlam boyutunu inceleyen anlambilim yöntemiyle incelenecek,
makalede hem biçim hem de muhteva üzerinde durularak şairin kelimelerin
çağrışım gücünden ve duygu değerinden ne derece istifade ettiği gözler önüne
serilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 1 |