Öğrenen örgüt kavramının literatürde özellikle son yıllarda sıklıkla karşılaşılan bir kavram olduğu bilinmektedir. Yoğun rekabet koşulları ve değişen talepler örgütlerin değişimini zorunlu hale getirmiştir. Bu değişimin inşa edildiği örgütlerden biri de şüphesiz eğitim örgütleridir. Özellikle çalışanların motive edildiği ve olumlu davranışlarının karşılık bulduğu okullarda öğrenme yeteneği gelişir ve öğrenme algısı artar. Nitekim öğrenen okullarda öğretmenlerin süreçte aktif olması, sorunlara akılcı çözümler sunması ve görüşlerini çekinmeden açıkça ifade etmeleri gerektiği bilinmektedir. Ancak çalışanların sürece katılması, yapıcı önerilerde bulunması, önerilerini diğer çalışanlarla paylaşması ve yeni bilgiler üretmesi bu süreci daha etkili hale getirecektir. Dolayısıyla pozitif ses çıkartma davranışının egemen olduğu okulların daha fazla öğrenen okul olma profiline sahip oldukları düşünülmektedir. Bu varsayımdan hareketle pozitif ses çıkartma davranışı ile öğrenen okul arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Mevcut çalışma ilişkisel tarama modeliyle yürütülmüştür. Bu çalışmanın evrenini 2021- 2022 eğitim öğretim yılında Bingöl İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda görev yapmakta olan öğretmenler oluştururken, örneklemini ise basit (seçkisiz) örnekleme yöntemiyle seçilmiş 444 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışmanın verilerini toplamak amacıyla ölçek sahiplerinden gerekli izinler alınmıştır. Araştırma kapsamında kullanımına olur verilen Öğrenen Okul Ölçeği (ÖOÖ) ve Pozitif Ses Çıkartma Davranışı Ölçeği (PSÇDÖ) yüzyüze görüşme yoluyla katılımcılara uygulanmıştır. Araştırma ölçekleri gönüllülük ilkesi çerçevesinde olur veren katılımcılara uygulanmıştır. Toplanan verilerin analizinde istatistik paket programı kullanılmıştır. Çalışma kapsamında elde edilen veriler betimsel istatistikler, t testi ve anova testleri kullanılarak çözümlenmiştir. Anova testi sonucunda ortaya çıkan farklılıkların kaynağını tespit etmek amacıyla post hoc testlerinden yararlanılmıştır. Öğretmenlerin araştırma kapsamında belirlenen kavramlara ilişkin algılarında; cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve branş değişkenlerine göre karşılaştırma testleri yapılmıştır. Çalışamanın bulguları incelendiğinde; cinsiyet değişkeni açısından zihni modeller alt boyutunda, branş değişkeni açısından bakıldığında ise kişisel hakimiyet alt boyutunda anlamlı farklılık olduğu görülmektedir. Araştırmanın diğer bir değişkeni olan pozitif ses çıkartma davranışına ilişkin bulgular incelendiğinde ise öğretmen algılarının cinsiyet, medeni durum, okul türü değişkenlerine göre anlalı bir farklılık oluşturmadığı ancak eğitim durumu ve branş değişkenlerinde pozitif ses çıkartma davranışının alt boyutlarında ve toplamında anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Yapılan karşılaştırma testlerinde anlamlı düzeyde farklılıklar tespit edilmekle birlikte anlamlı farklılıkların olmadığı sonuçlara da ulaşılmıştır. Ayrıca mevcut çalışmada öğretmenlerin pozitif ses çıkartma davranışına ilişkin algılarının öğrenen okul algılarını anlamlı düzeyde yordadığı görülmektedir.
Çalışmanın tamamında etik kurallara uyulduğunu beyan ederim
The concept of learning organization is known to be a frequently encountered concept in the literature, especially in recent years. Intense competitive conditions and changing demands have made it necessary for organizations to change. One of the organizations where this change is built is undoubtedly educational organizations. Especially in schools where employees are motivated and their positive behavior is reciprocated, learning ability improves and the perception of learning increases. As a matter of fact, it is known that the learning schools, teachers should be active in the process, offer rational solutions to problems and express their opinions openly without hesitation. However, employees’ participation in the process, making constructive suggestions, sharing their suggestions with other employees and producing new information will make this process more effective. Therefore, it is thought that schools where positive voice-making behavior dominates have the profile of being more learning schools. Based on the assumption, it is aimed to examine the relationship between positive voice behavior and the learning school. The current study was conducted with the relational screening model. The population of this study consists of teachers working in schools affiliated with Bingöl Provincial Directorate of National Education in the 2021-2022 academic year. The sample consists of 444 teachers selected by simple (random) sampling method. Necessary permissions were obtained from the scale owners in order to collect the data of the study. The Learning School Scale (PSS) ant the Positive Vocalization Behaior Scale(PSSCS), which were approved for use within the scope of the research, were administered to the participants through face-to-face interviews. The research scales were applied to participants who gave their consent within the framework of the principle of volunteering. A statistical package program was used to analyze the collected data. The data obtained within the scope of the study were analyzed using descriptive statistics, t test and anova tests. Post hoc tests were used to determine the source of the differences resulting from the Anova tests. Comparison tests were made on teachers’ perceptions of the concepts determined within the scope of the research, according to gender, marital status, educational status and branch variables. When the findings of the study are examined, it is seen that there is a significant difference in the mental models sub-dimension in term of gender variable, and in the personal mastery sub-dimension i terms of branch variable. When the finding regarding positive voice behavior, which is another variable of the research, are examined, it is seen that teacher perceptions are affected by gender, marital status, it was determined that there was no significant difference according to school type variables, but there were significant differences in the total and sub-dimen sions of positive voice behavior in educational status and branch variables. Although significant differences were detected in the comparison tests, results without significant differences were also obtained. In addition, in the current study, it is seen that teachers’ perceptions of positive voice behavior significantly predict learning school perceptions.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Eğitim Bilimleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 1 |