Tawhid in the Qur’anic discourse foregrounds itself as the destruction of the images of god(s) which were common in the period of Qur’anic revelation and reconstruction of original understanding of the Creator. While the faith of tawhid was becoming the center of social dialogue on the one hand, it was pointing to void or empty space within the imaginary architects of god con-structed historically by non-Islamic beliefs on the other. In final analysis, image and void appears to be two aspects of the same object. For a believer of Islam, the most essential point in the narrative of tawhid is the event of historical at-tainment of divine revelation or divine call to human being.
Kur’an’da ele alındığı şekliyle tevhid, öncelikle, Hz. Peygamber döneminde yay-gın olan İslam dışı tanrı tasavvurları ya da imgelerine karşı bir yıkım ve yeniden inşa faaliyeti olarak dikkat çeker. Tevhid inancı, bir yandan ‘İlahi hitap’ for-munda toplumsal diyaloğun merkezine dönüşürken, diğer yandan İslam dışı inançların tarihsel olarak inşa ettiği imgesel tanrı mimarisinin kendi içinde üret-tiği boşluğa işaret eder. Nihayetinde imge ve boşluk, aynı şeyin iki farklı boyu-tuna dönüşmektedir. İnanan kişi açısından, tevhid anlatısındaki en esaslı nokta İlahi hitabın insana tarihsel olarak erişmişliğidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 6 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |