Tasavvuf tarihinin önemli isimlerinden birisi olan Hallâc, fikir ve düşünceleriyle tarihî süreç boyunca hep canlı kalmıştır. Tarihî süreçte Hallâc’ın fikir ve düşüncelerini, hâl ve sözlerini destekleyip savunanlar olduğu gibi bunlara karşı çıkan, aşırı tepki gösteren ve sert eleştiri yöneltenler de hep olmuştur. Bu iki yaklaşımın dışında bazıları ise kesin bir görüş belirtmeyerek sükûtu ihtiyar etmiştir. Hallâc, Abbâsî iktidarında söz ve eylemlerinden dolayı uzun süre, müteaddit olarak sorgulanmış ve mahkeme edilmiştir. Hallâc’a sorguda Karâmita davetçisi olma suçlaması yöneltildiği gibi hulûl, ittihat, rubûbiyyet, Kur’ân’ı tahkîr ve şeri‘atın emirlerini tahrif gibi bazı suçlamalar da yöneltilmiştir. Nihâî mahkemede ulemânın ittifak ve icmâsıyle katline fetvâ verilmiş ve karar da o şekilde infaz edilmiştir. Abbasî halifesi Muktedir-Billâh’ın veziri Hâmid b. el-‘Abbâs’ın idam kararının alınmasında ısrarı, baskısı ve yönlendirmesi olmuştur. Hallâc’ın görüş, düşünce ve sözlerinin ayrıntılı olarak irdelenmesi bu makalenin konusu değildir. Bu makale esas olarak Hallâc’ın hayatıyla beraber sorgulandığı ve mahkeme edildiği süreçleri, kendisine yöneltilen suçlamaları ve katline fetvâ veren kadı ve ulemâları konu edinmektedir. Hallâc’ın idamı konusunda ulemânın ittifak ve icmâsından bahsedilmektedir. Ulemânın ittifak ve icmâsının hakikatte var olup olmadığı da bu makalede ayrıca sorgulanacaktır.
Hallac, one of the important names in the history of Sufism, has always remained alive throughout the historical process with its ideas and thoughts. In the historical process, there were always those who supported and defended Hallac's ideas and thoughts, doings, and words, as well as those who opposed, overreacted, and directed harsh criticism. Apart from these two approaches, some of them kept silent, without specifying an exact opinion. Hallac went on trial and was questioned frequently for a long time due to his words and actions in the Abbasi reign. In his interrogation, the accusation of being inviter of Karamite was directed against Hallac, as well as some accusations such as integration (hulul), unification (ittihat), nursing (rububbiyyet), insulting the Qur'an, and falsification of the orders of the Sharia. In the final court, fatwa of the death penalty was given with the alliance and consensus of the ulama, and the decision was executed in that way. Hamid b. al-'Abbas, who is the vizier of Abbasid caliph Muqta-Billah, insisted, directed, and had influence over that the death penalty must be given. The examination of the views, thoughts, and words of Hallac is not the subject of this article. Besides his life, this article mainly focuses on the processes during which Hallac was questioned and trialed, the accusations directed against him, and the judges and ulamas who gave fatwa of his death penalty. The alliance and consensus of the ulama in the execution of Hallac are talked about. Whether the alliance and consensus of the ulama exist is to be questioned separately in this article.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 17 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 20 Sayı: 2 |