In this research, the criticisms of Ashari mutakallim Ibn Furak (d. 406/1015) against Ibn Khuzaymah (d. 311/924) will be discussed in terms of how to explain khabari adjectives. Ibn Furak wrote a book called Mushkil al-Asar to resolve such narrations and opened a special section for Ibn Khuzaymah. Here he criticized Ibn Khuzaymah. The study aims to correctly determine the factors that affect the style and quality of criticism among people or groups with different scientific stances. In this context, methodically; The induction method was used. Because Ibn Furak is one of the important names of the Ahl al-Ray school and Ibn Khuzaymah is one of the important names of the Ahl al-Hadith school. Both of them have notable works on the attributes of Allah. In terms of scope and limitations, a limitation has been made with the works of Ibn Furak and Ibn Khuzaymah. In addition, the general literature on the issue was also scrutinized to determine their scientific, intellectual and sectarian positions. The article assumes that factors such as sectarian belonging and bigotry have a great place under such criticisms and scientific purposes. As a result, although Ibn Furak’s criticisms have their justifications; It has been concluded that he can sometimes ignore some narrations and evidence to support his view, apply the issues that he criticizes both about the narration and the method, and try to prevail by discrediting his opponent in a scientific sense.
Hadith İbn Furak İbn Khuzaymah khabari adjectives Mushkil al-Hadith
Bu araştırmada Eş‘ârî mütekellim İbn Fûrek’in (ö. 406/1015), haberî sıfatlara dair rivayetleri te’vîl noktasında İbn Huzeyme’ye (ö. 311/924) yönelik tenkitleri ele alınacaktır. İbn Fûrek böylesi haberleri te’lîfe gayret gösterdiği Müşkilü’l-âsâr isimli eserinde, İbn Huzeyme için hususî bir bölüm açmış ve burada eleştirilerine yer vermiştir. Çalışmanın amacı, farklı ilmî duruşa sahip kişiler ya da kesimler arasında gerçekleşen “reddiye”lerdeki eleştiri üslûbuna ve bunun niteliğine tesir eden etkenleri doğru tespit etmektir. Bu bağlamda yöntemsel açıdan; mezkûr iki isimden İbn Fûrek’in te’vîl metodunu benimsemesi, İbn Huzeyme’nin ise tevakkuf yönteminin temsilcisi bir Ehl-i Hadis alimi olması ve her ikisinin de haberî sıfatları izâh noktasında ve Müşkilü’l-hadis sahasında husûsi eserlerinin bulunması sebebiyle tümevarım yöntemine başvurulmuştur. Kezâ İbn Fûrek’in eleştirilerinin nev‘ini anlamlandırabilme adına karşılaştırma usûlüne de sıklıkla yer verilmiştir. Kapsam ve sınırlılıklar noktasında İbn Fûrek ve İbn Huzeyme’nin eserleri ile bir tahdîde gidilmesine karşın; ilmî, fikrî ve mezhebî anlamda onların durdukları yerleri belirleyebilmek açısından meseleye dair genel literatür de mercek altında tutulmuştur. Makalede, böylesi tenkitlerin altında en az ilmî gayeler kadar, mezhebî aidiyet ve taassub gibi faktörlerin de bulunabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiği varsayımından yola çıkılmıştır. Sonuç itibarıyla; İbn Fûrek özelinde kendisinin eleştirilerinin haklı yanları saklı tutulmakla birlikte, kimi zaman görüşünü destekleyebilmek adına bazı rivayetleri ve delilleri görmezden gelebildiği, gerek rivayet gerekse usûle yönelik eleştirdiği hususları bizzat kendisinin tatbik edebildiği, muârızını ilmî anlamda itibarsızlaştırma üzerinden ilzâma çalışabildiği gibi sonuçlara ulaşılmıştır. Buradan hareketle reddiye mantığı ile kaleme alınan çalışmalarda benzer problematik sahaların muhtemel olduğu söylenmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 12 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 22 Sayı: 1 |