One of the complex issues of tafsīr and Qur’anic sciences is the verses thought to be mushkil. The science of Mushkil al-Qur’ān is closely interested in such verses. According to the muslim belief, there is no real contradiction, mischief and ishkāl in the Qur’an as it is the word of God. However, due to the expressive structure of the Qur'an itself or some deficiencies caused by the addressees themselves, some verses can be thought to be controversial and mushkil at first glance. In order to eliminate these conflicts and to answer the questions in minds, many works have been written about the problems of the Qur'an from the first periods and solutions have been sought. It is a relative judgment to express an opinion on whether or not there is an ishkāl in the word or meaning of a verse. This issue varies according to the scientific understanding and competence of the commentator. A verse that some commentators regard as mushkil is not considered as mushkil according to other commentators. Therefore, there is no complete alliance in the number of mushkil verses and what causes the ishkāl. The studies carried out in order to resolve the meaning of the mushkil verses by analysing them can be evaluated in three categories. The first one is the works that deal with only the mushkil verses. The first systematic work that has reached us from these is the Taʾwīl Mushkil al-Qur’ān of Ibn Qutayba (d. 276/889). Secondly, among the works written on Ulūm alQur’ān, under the title of bāb, the works include Mushkil al-Qur’ān. As we have pointed out above, the most important of these are al-Zarkashī’s (d. 794/1392) al-Burhān fî Ulūm al-Qur’ān and al-Suyūtī's (d. 911/1505) al-İtḳān fī Ulūm alQur’ān. These are the most important resources in this field. The third one is sources of exegesis. While interpreting the Qur’ān, the commentators paid special attention to the mushkil verses and made comments on this subject.
Bu makale, Kur’an-ı Kerim’de anlamca kapalı olduğu ya da kendisinde ihtilafların bulunduğu düşünülen bazı ayetlerdeki işkâlin, Müşkilü’l-Kur’an ilmi çerçevesinde, dilbilimsel ve mantıkî yaklaşımla nasıl çözüme kavuşturulduğunu irdelemeyi amaçlamaktadır. Bunu da Zuhruf süresinin 43/81. ayeti örneğinde değerlendirecektir. Kur’an hem nazım hem de mana olarak Allah tarafından Hz. Peygamber’e vahiy yoluyla indirildiği için, aslında onun lafzında ve manasında her hangi bir işkâl, uyuşmazlık ve ihtilafın bulunmadığı aşikârdır. Fakat zaman zaman bazı ayetlerde ihtilafların ve kapalılıkların olduğundan hareket edilerek işkâl iddia edilmiştir. Müfessirler ve Müşkilü’lKur’an konusunda eser kaleme alan müellifler bu tür ayetleri tahlil etmek için bazı yöntemler geliştirmişler, bu çerçevede genellikle rivayete dayalı verilerle ya da dilbilimsel yorumlarla işkâli çözümlemeye çalışmışlardır. Zamanla tefsir, kelam ve fıkıh gibi İslamî ilimlerde yorum vasıtası olarak kullanılan mantık ilmi de bu tür ayetleri yorumlamada ve müşkillerin çözümünde bir başvuru aracı olarak kullanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 1 |
Danisname Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.