İslami edebiyat mahsulleri arasında, üzerine en fazla ikincil metin (şerh, tercüme, nazire, tahmis vb.) yazılan eserlerden biri Kâ‘b b. Züheyr’in Kasîde-i Bürde’sidir. İlk kelimelerinden ötürü Kasîde-i Bânet Su‘âd olarak da tanınan bu eserin cazibesi, bizzat Hz. Peygamber’e sunulup onun övgü ve ihsanına mazhar olmasından ileri gelmektedir. Gerek bu manevi özelliği gerekse edebî kıymeti dolayısıyla bütün İslam devletlerinde büyük bir ilgiyle karşılanan bu manzume, Osmanlı devrinde de edebî muhitlerin takip ettiği bir metin olmayı sürdürmüştür. Bu vesileyle tercüme ve şerh geleneğine Türkçe olarak da konu edilmeye başlanan Kasîde-i Bürde, devletin son yıllarına kadar, hatta Cumhuriyet döneminde dahi ihmale uğramadan gündemdeki yerini korumayı başarmıştır. Bu çalışma kapsamında söz konusu kasidenin Arap harfleriyle basılan ilk ve tek müstakil Türkçe tercümesi hüviyetindeki bir eserin, Ispartalı Zeynelâbidin Bey’in Hadîka-i Semeretü’l-Fuâd (1928) isimli mensur tercümesinin bir tanıtımı yapılarak eserin metni neşredilmiş, ilgili literatür dâhilindeki bir eser daha istifadeye sunulmuştur. Bu esnada, iki devri idrak etmiş velud ancak meçhul bir müellifin hâl tercümesi, kaleme aldığı Ben Kimim? isimli ilgi çekici otobiyografisi üzerinden takdim edilmeye çalışılmıştır.
Kâ‘b b. Züheyr Kasîde-i Bürde (Bânet Su‘âd) Ispartalı Zeynelâbidin Bey Osmanlı tercüme ve şerh geleneği Ben Kimim?
yok
yok
Çalışmamı okuyup titiz düzeltme önerilerinde bulunan muhterem hocam M. Ertuğrul Düzdağ’a müteşekkirim. Ayrıca çalışma içerisinde verdiğim bütün fotoğrafların çözünürlük kalitesini iyileştiren kıymetli dostum Arif Yasin Kavdır’a bu teknik katkısından ötürü teşekkürlerimi bildiririm.
One of the most widely commented upon and translated works of Islamic literature is Kaʿb ibn Zuhayr’s (d. 24/645?) Qasīdah al-Burdah, also known as Bānat Suʿād [Suʿād has departed] due to its opening words. Kaʿb ibn Zuhayr presented this poem to Prophet Muhammad (peace be upon him) in person and received his praise and benevolence, and this poem has been highly regarded for its spiritual and literary value by all Islamic states. It remained a prominent text in literary circles during the Ottoman period, consistently being translated and commented upon in Turkish. In this regard, Qasīdah al-Burdah had started to being the subject of the translation and commentary tradition in Turkish and managed to maintain its place of interest without being neglected until the final years of the Empire and even into Türkiye’s Republican Period. This study introduces Ispartalı Zeynelābidin Bey’s 1928 prose translation of Qasīdah al-Burdah, which he titled Hadīqa-i Samaratu’l-Fuʾād [garden of the fruit of the heart], the first and only printed Turkish translation of the ode in Arabic script, and publishes the text in order to make it available within the relevant literature. Additionally, the study attempts to present the biography of a prolific but lesser-known writer who lived through both the Ottoman and Republican periods through his interesting autobiography titled Ben Kimim? [Who Am I?].
Kaʿb b. Zuhayr Qasīdah al-Burdah Bānat Suʿād Ispartalı Zeynelābidin Bey Ottoman literary translation and commentary tradition Ben Kimim?
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 34 Sayı: 1 |