Öz
Kur’ân anlatımlarında yer alan bazı lafızların mahiyeti ve muhtevası açık, bazı lafızların ise kapalıdır. Mübhemâtü’l-Kur’ân olarak adlandırılan kapalı lafızların açıklanması ve yorumlanması çabaları, sahâbe döneminden itibaren başlamıştır. Mübhemât konusuna temas eden tefsirlerden birisi de dirâyet tefsirinin ilk örneklerinden olan Ebû Mansûr Muhammed el-Mâtürîdî’nin (ö. 333/944) Teʾvîlâtü’l-Ḳurʾân’ıdır. Mâtürîdî, tefsirinde Kur’ân’da mübhem lafızlarla anlatılan hususlarda “ليس لنا إلى معرفة ذلك حاجة/Bu hususu bilmemize gerek yoktur” şeklinde yaklaşımda bulunur. Bu çalışmada Mâtürîdî’nin bu tavrını hangi konular hakkında sergilediği incelenmiştir. Araştırmada Mâtürîdî’nin mübhemât konusunda, önce o hususla ilgili ihtilaflı rivâyetlere yer verdiği, daha sonra “Bu hususu bilmemize gerek yoktur” şeklinde bir ifadeyle, mübhem lafızların geçtiği ayetlerde asıl anlatılmak istenen mesajlara dikkat çekerek teʾviller yaptığı tespit edilmiştir. Mâtürîdî’nin Teʾvîlâtü’l-Ḳurʾân’da 10 ayrı konuda 75’ten fazla yerde bu şekilde bir yaklaşım sergileyerek Kur’ân’ı mesaj odaklı tefsir ettiği bulgusuna ulaşılmıştır. Mâtürîdî’nin mesaj odaklı yorum anlayışı; şahıs ve isim, görünmeyen varlık, mekân, zaman, ölçü, miktar ve sayı, olay ve kıssa, maksat, sebep ve hikmet, ne olduğu, iki ihtimalden hangisi olduğu, nitelik, mahiyet, keyfiyet ve nasıllık bilgisi gibi başlıklar altında örnekler verilerek tahlil edilmiştir.