Türk tezyinatının tarih içindeki seyri incelendiğinde, “üsluplaştırma”, tüm devirler içinde ortak özellik olarak karşımıza çıkar. “Üsluplaştırma”, tabiat elemanlarının gözle görüldüğü şekliyle aktarılması değil; sanatçının hayal gücü ve becerisiyle, anatomik yapıların çizgiye dönüştürüldüğü bir çeşit grafik anlatımdır. Üsluba çekilmiş motiflerin kökeni, tabiattır. Yapılarında taşıdıkları karakteristik çizgileriyle birlikte tabiattaki isimleriyle tanımlanan “yarı üsluplaştırılmış motifler”, klasik dönemi takip eden devrede hakim üslup haline gelmiştir.
Coğrafi işaretlerin çok daha önem kazandığı günümüzde, bulunduğumuz beldeye ait sembollerin çok yönlü olarak kimliklendirilmesi, bu bağlamda kültür tarihimize mal edilmesi ayrı bir değer taşımaktadır. İzmir’in coğrafi işaretli ürünü olarak “sakız enginarı” ve çiçeğinin, tezyinatımızda “yarı üsluplaştırma” anlayışıyla yorumlanması, sadece tezyinatımıza özgün yeni modellemeler katarak sahasını zenginleştirmekle kalmayacak, çiçeği ile de tanınırlığını arttırmış olacaktır. “Sakız enginarı”nın özgün yorumları, üslup birliği içinde pek çok disiplinle bütünleşerek sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak; kimliğinin anlamını güçlendirecektir.
Yok
-
Emeği geçenlere teşekkürlerimizle...
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |