Kur’ân’da âhiret hayatını anlatmak için muhtelif kelimeler bulunmasına rağmen, ölümden sonraki hayatın tamamını kapsayan esas ifade âhiret kelimesi olmuştur. Âhiret kelimesi, ilk dönem Mekkî sûrelerden itibaren vahiy süreci bitene kadar Kur’ân’da aynı önemi ve merkezi rolü korumuştur. Mekkî sûrelerde daha çok kıyamet, cennet ve cehennem tasvirleri, âhiret inancına karşı müşriklerin tepki ve itirazlarına verilen cevapları kapsayan bir âhiret anlatımı varken, Medenî sûrelerde vahyin genişleyen muhatap kitlesiyle birlikte Ehl-i kitabın ve münafıkların iman ve amellerindeki çelişkileri üzerinden âhiret hayatındaki durumları da anlatılmaktadır. Ayrıca Medenî sûrelerde Allah’a ve ahiret gününe iman etmenin, Müslüman bir kimsenin hayatını Allah’ın vaz ettiği kurallara göre yaşamasında rehberlik ettiği vurgulanır. Medenî sûrelerde diğer iman esaslarıyla bütün oluşturacak şekilde bir iman esası olarak el-yevmu’l-âhir kavramı İslâm’a uygun bir hayat tarzının sınırlarını çizmede temel oluşturur. Biz bu çalışmada âhiret gününün mahiyeti üzerinde değil, âhiret gününe iman etmenin inananların hayatında neleri değiştirmesi gerektiği üzerinde duracağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 54 |