Bilindiği gibi tasavvuf düşüncesinin oluşumunda farklı âmillerin tesiri söz konusudur. Dinî, siyasî, sosyal âmiller gibi sûfîlerin söz, davranış ve çabaları da bu sürecin temel dinamiklerinden biridir. Dolayısıyla sûfîlerin tasavvuf düşüncesine etki biçimleri çeşitli başlıklar altında incelenebilir. Bazen bir risâle yazarak, bazen bir kavram kullanarak veya kimi mürîd kitlelerine önderlik ederek vs. pek çok sûfî yoğun bir fikir inşasının içinde yer almıştır. Elbette bu süreç sûfîler arasında ciddi bir iletişim ağının oluşmasına sebep olmuştur. İşte bu iletişim ağına baktığımızda sûfîlerin ihtilafa düştükleri sahnelere denk geliriz. İhtilaf sebepleri hayli fazla olmakla birlikte bu çalışmada sekr-sahv merkezli yaklaşımlar ekseninde cereyan eden ihtilaflar ele alınmıştır. Eldeki rivâyetler, sekr/sahv konusunda sûfîlerin temelde üç gerekçe ile ihtilafa düştüklerini göstermektedir: Sekr hâlinin şeriata muhalif sonuçları, sekr/sahvın usul olarak kabul görmeyişi ve sûfîler arası makām farkından kaynaklı ihtilaflar. Verdiğimiz örnekler çerçevesinde ulaştığımız tespitler kesinlik arz etmemekle birlikte, tasavvuf düşüncesinin oluşumumda sûfîler arası ihtilaflara dikkat çekebilmeyi amaçlıyoruz.
Bilindiği gibi tasavvuf düşüncesinin oluşumunda farklı âmillerin tesiri söz konusudur. Dinî, siyasî, sosyal âmiller gibi sûfîlerin söz, davranış ve çabaları da bu sürecin temel dinamiklerinden biridir. Dolayısıyla sûfîlerin tasavvuf düşüncesine etki biçimleri çeşitli başlıklar altında incelenebilir. Bazen bir risâle yazarak, bazen bir kavram kullanarak veya kimi mürîd kitlelerine önderlik ederek vs. pek çok sûfî yoğun bir fikir inşasının içinde yer almıştır. Elbette bu süreç sûfîler arasında ciddi bir iletişim ağının oluşmasına sebep olmuştur. İşte bu iletişim ağına baktığımızda sûfîlerin ihtilafa düştükleri sahnelere denk geliriz. İhtilaf sebepleri hayli fazla olmakla birlikte bu çalışmada sekr-sahv merkezli yaklaşımlar ekseninde cereyan eden ihtilaflar ele alınmıştır. Eldeki rivâyetler, sekr/sahv konusunda sûfîlerin temelde üç gerekçe ile ihtilafa düştüklerini göstermektedir: Sekr hâlinin şeriata muhalif sonuçları, sekr/sahvın usul olarak kabul görmeyişi ve sûfîler arası makām farkından kaynaklı ihtilaflar. Verdiğimiz örnekler çerçevesinde ulaştığımız tespitler kesinlik arz etmemekle birlikte, tasavvuf düşüncesinin oluşumumda sûfîler arası ihtilaflara dikkat çekebilmeyi amaçlıyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tasavvuf |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 59 |