The desire for consumption results in further increase
in production by usage of natural resources in a globalizing world. Having been
increasing along with industrialization, this situation has negative influences
on environment and even begins to threaten livable nature and future of human
beings. Statutory audits become stricter in the public, awareness has been
raising among the producers and consumers with the restraints of national and
international non-governmental organizations in order to cope with these
issues. One of the industries required to be conscious is chemical industry.
Despite the fact that existence and development of chemical industry has a
significant role for any country, chemical production is one of the primary
production methods that are environmentally hazardous. Therefore, it is required to focus on “green
implementations” particularly in chemical industry. One of these green implementations
is Green
Supply Chain Management (GSCM). GSCM aims at being more
sensitive to environment, sustaining clean production and, above all,
protecting quality of life related to living beings. In this regard, the
objective of research is to reveal how Green Supply Chain Management has being
implemented in the companies being operated in chemical industry. The sample of
this research is comprised of 25 companies that have been making production in
Mersin. These companies were contacted through nonstochastic judgement sampling
method and in-depth interviews were carried out. As a result of the research,
it has been understood that the companies have no efficient knowledge regarding
GSCM, this method is considered as a factor increasing cost, GSCM implementations
are applied due to statutory obligations and audits and that such applications
regarding this discipline have not been fully adopted.
Küreselleşen
dünyada tüketim isteği, üretimi arttırarak doğal kaynakların daha fazla
kullanılmasına sebep olmaktadır. Sanayileşmeyle beraber giderek artan bu durum,
çevre üzerinde olumsuz etkiler göstermekte, hatta yaşanabilir doğayı ve insan
geleceğini tehdit eder duruma getirmektedir. Bu sorunlarla baş edebilmek için
kamuda yasal denetimler sıkılaştırılmakta, ulusal ve uluslararası sivil toplum
örgütlerinin baskısıyla üretici ve tüketici kesim bilinçlendirilmeye
çalışılmaktadır. Bilinçli olması gereken sektörlerden bir tanesi de kimya
sektörüdür. Kimya sektörünün varlığı ve gelişimi, bir ülke için büyük önem arz
etse de, kimyasal üretim doğaya zarar veren üretim yöntemlerinin başında
gelmektedir. Bu nedenle, özellikle kimya sektöründe “yeşil uygulamalara”
yönelmek gerekmektedir. Söz konusu yeşil uygulamalardan bir tanesi de Yeşil
Tedarik Zinciri Yönetimi’ (YTYZ)’dir. YTYZ, çevreye karşı daha duyarlı olmayı,
üretimin temiz yapılmasını ve en önemlisi canlıların yaşam kalitesinin korunmasını
amaçlamaktadır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, Yeşil Tedarik Zinciri
Yönetimi’nin, kimya sektöründe faaliyet gösteren firmalarda nasıl uygulandığını
ortaya çıkarmaktadır. Araştırmanın örneklemini Mersin’de kimyasal üretim yapan
25 firma oluşturmaktadır. Bu firmalara, olasılığa dayalı olmayan yargısal
örneklem yöntemi kullanılarak ulaşılmış ve firmalarla derinlemesine görüşmeler
yapılmıştır. Araştırma sonucunda, firmaların YTZY konusunda yeterli bilgi
birikimine sahip olmadığı, bu yöntemin maliyet arttırıcı bir unsur olarak
görüldüğü, yasal zorunluluklardan ve denetlemelerden dolayı YTZY uygulamalarına
başvurulduğu ve bu disipline dair uygulamaların tam anlamıyla benimsemediği
ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 4 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 21 Sayı: 2 |