Talaqa oath is a form of oath widely used among Muslim societies. In general, the purpose of the oath is not to divorce, but to make or prevent something. We have examined the views and evidences of the Zahiri, Caferî, Ibazi and Zaidi sects, especially the four sects on the subject. We examined the civil status law in practice in the Islamic world. According to the majority of scholars, especially four madhhabs, talaq takes place when the condition for talaq oath is fulfilled. According to Ibn Taymiyyah, talaqa oath is like an oath, when the condition is fulfilled, the expiation of the oath is necessary and divorce does not occur. According to Jafari and Zahiris, talaq does not take place in the oath when the oaths made in talaq are broken. The subject is one of the subjects whose rulings have changed compared to classical fiqh in the decisions of most of the civil status law and fatwa committees. The civil status law either do not consider the talaqa oath valid or consider it partially valid according to the intention. Since the subject of talaqa oath is a subject that emerged after the Prophet, the provisions given on this subject are also ijtihad. The view that divorce is valid harms families and the society, whereas the view that it is invalid is for the benefit of the family and enables them to fulfill the requirements of the Qur'an and Sunnah.
Fiqh Talaq Civil Status Law Talaqa Yameen/Talaqa Oath İbn Taymiyyah
Talâka yemin Müslüman halklar arasında yaygın bir şekilde kullanılan bir yemin biçimidir. Genelde maksat boşama olmayıp bir şeyin yaptırılması veya engellenmesidir. Konu ile ilgili başta dört mezhep olmak üzere, Zâhirî, Caferî, İbazî ve Zeydî mezheplerin görüşlerini ve delillerini irdeledik. İslam dünyasındaki yürürlükteki ahvâl-î şahsiyye kanunlarını inceledik. Başta dört mezhep olmak üzere Cumhura göre talâka yemin konusunda şartın gerçekleşmesi ile talâk gerçekleşmektedir. İbn Teymiyye’ye göre talâka yemin, yemin hükmünde olup, şart gerçekleştiğinde yemin kefareti gerekli olup, boşama meydana gelmemektedir. Caferî ve Zâhirîlere göre talâka yapılan yeminlerin bozulması ile talâk da yeminde gerçekleşmemektedir. Bu konu günümüzde ahvâl-i şahsiyye kanunlarında ve fetva kurullarının çoğunda klasik fıkha nazaran hükmü değişen konulardan biridir. Ahvâl-i şahsiyye kanunları talâka yemini ya geçerli saymamakta ya da niyete göre kısmen geçerli saymaktadır. Talâka yemin konusu Hz Peygamberden (sav) sonra ortaya çıkan bir konu olduğundan, bu konuda verilen hükümler de içtihadi olmaktadır. Boşamanın geçerli olduğu görüşü, ailelere ve topluma zarar verdiğinden, geçersiz olduğu görüşü, ailenin maslahatına olup, Kur’an ve sünnetin prosedürünü yerine getirmeye imkan sağlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 25 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: XXV Sayı: 2 |
Bu dergide yayınlanan tüm çalışmalar, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License kapsamında lisanslanmıştır.