Yapay zekâ 21. yüzyılın devrimi sayılmaktadır. Günümüzde yapay zekâ insanların isteklerine göre hareket edebildiği gibi insanlardan bağımsız kendisine tanımlanan yazılımlara göre hareket edebilen türleri de bulunmaktadır. Yapay zekâ tıp, ulaşım, finans ve sanayi gibi alanlarda yaygınlık kazanmıştır. Bu alanlarda insanların yararına faaliyet gösteren yapay zekâ, önümüzdeki dönemlerde insanlar aleyhine olabilecek faaliyetlerde de bulunabileceği muhtemeldir. Her geçen gün gelişen ve yayılan yapay zekânın olumsuz sonuçlarıyla karşılaşmamak adına hukuki, sosyal ve etik kuralların sınırları çizilmeli, yapay zekâ bu çerçevesinde tasarlanmalıdır. Bu bağlamda İslam hukukçuları da yapay zekâ ile alakalı hukuki düzenlemeler yapmalı ve bununla ilgili hükümler belirlemelidirler. Bu çalışmada tıp, finans ve sanayi gibi birçok alanda kullanılan yapay zekâ örneklerine yer verilmiş, yapay zekânın insan gibi mükellef sayılıp sayılmadığı, mükellef sayılması için gerekli vasıfları taşıyıp taşımadığı ele alınmış ve bunlara ilişkin fıkhî hükümlere işaret edilmiştir. Ayrıca yapay zekânın klasik fıkıhta yer alan hayvan ve köle ile aralarındaki benzer ve farklı yönlerine işaret edilmiştir.
İyi çalışmalar dilerim...
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 1 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 26 Sayı: 2 |
Bu dergide yayınlanan tüm çalışmalar, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License kapsamında lisanslanmıştır.