Bu çalışmada Rousseau’nun egemenlik ve yurttaşlık sorunlarına ilişkin görüşleri tartışılmaktadır. Rousseau insanların özgür doğdukları halde her yerde esir edildikleri inancındadır. Onun amacı herkesin eşit ve özgür olduğu bir toplum oluşturmaktır. O, hiç kimsenin bir başkası üzerinde bir üstünlüğü ya da yetkisi bulunmadığını ve kaba gücün bir meşruiyet oluşturmadığını düşünür. Ona göre insanlar, doğa durumundan uygar topluma geçerken kendi aralarında yaptıkları bir toplum sözleşmesiyle genel iradenin buyruğuna girerek toplumsal bütünün bir parçası olurlar. Rousseau’da egemenlik, toplumu yönetme konusunda genel iradenin sahip olduğu güç ve yetkidir. Bu güç ve yetki ne bölünebilir ne de başkasına aktarılabilir. Rousseau, iyi bir düzeninin toplumun ortak yararının gözetildiği ve yurttaşların özgürlüklerinden taviz vermeden itaat ettikleri bir egemenlik modeliyle mümkün olduğu düşüncesindedir. Bu da ancak egemenlik hakkının halkın bütününü temsil eden genel iradeye ait olmasıyla mümkündür. Rousseau, genel iradenin kararlarını halkın menfaatlerini gözeten doğru kararlar olarak görür.
In this study, Rousseau's views on the problems of sovereignty and citizenship are discussed. Rousseau believed that although people were born free, they are everywhere enslaved. His aim is to create a society in which everyone is equal and free. Rousseau thinks that no one has superiority or authority over another and that brute force does not constitute legitimacy. According to him, when people pass from the state of nature to civilized society, they become a part of the social whole by entering into the command of the general will with a contract they make among themselves. In Rousseau, sovereignty is the power and authority of the general will to rule the society. This power and authority can neither be divided nor transferred. Rousseau thinks that a good order is possible with a model of sovereignty in which the common good of society is pursued and citizens obey without compromising their freedom.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 29 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)