İnsan, Allah tarafından kendisine verilen akıl, dil yetisi, ilim gibi niteliklerden dolayı ontolojik açıdan yaratılmışlar içerisinde varlığın en üst mertebesinde bulunmaktadır. Ona verilen kulluk vazifesi de onu eşref-i mahlûkât vasfına sahip kılmaktadır. İnsanın varlık âleminde sahip olduğu söz konusu vasıfların gereği fıtrat olarak ahlâkî mükemmelliğe de sahiptir. Ancak sosyolojik, psikolojik, ekonomik gibi birtakım haricî etkenler ahlâkî yozlaşmaya neden olabilmektedir. Buna bağlı olarak da insan, sahip olması gereken adil olma vasfını ve ahlâkî erdemliliğini yetirebilmektedir. Bu çalışmada adâlet ve ahlâkî değerlerle sıkı ilişkisi bulunan murûet konusu, fıkıh disiplini çerçevesinde incelemeye tabi tutulmaktadır. Murûet, haddizatında kaza/yargı, şehâdet, vasiyet, vakıf gibi birçok fıkhî konularla bağlantısı bulunan önemli bir husustur. Çalışma, fıkıh kaynaklarından istifade ederek murûetin mahiyeti, adalet ve ahlâkla ilişkisi, murûeti zedeleyen faktörler, murûetin zedelenmesinin adalet vasfına etkisi buna bağlı olarak hukukî olaylarda murûeti kırılan kişinin şahitliğinin kabul edilip edilmemesi gibi konuları detaylı bir tetkike tabi tutarak alanla ilgilenen kişilere bir önbilgi sunmayı amaç edinmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)