Kimlikler, insanların birer aidiyet, birer bağlılık değerleridir. Kim, neye ve nereye kendini ait hisseder ve bağlılık duyarsa kimlik de o bağlamda şekillenir. Bağlamın değiştiği zamanlar, kimlik krizlerinin yaşanabildiği en basit ifadeyle kimliğe dair çelişkilerin hissedildiği zamanlar olarak ortaya çıkmaktadır. İnsan yaşamının değişmesine yol açan, insanı farklı değerlerle tanıştıran, mekânsal değişimin dışında kültürel ve sosyal değişimlere de neden olan ve kimliğin sorgulanmasına yol açan önemli olguların başında göç gelmektedir. Göç, sadece bir mekânsal değişim ve arayış değildir. Milyonlarca insanın bu değişimden etkilendiği 21. yüzyılda “göçmen” başlığı altında tanımlanan insanların yeni kimlikleri ile birlikte bir aidiyet karmaşası yaşadığı önemli bir öngörüdür. Bu çalışmada Türkiye’nin TRB-1 Bölgesi illerinden Avrupa ülkelerine göç etmiş kişilerin göç sonrasında siyasi kimliklerinde bir değişim yaşayıp yaşamadıklarının ortaya konması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda yarı yapılandırılmış yöntemle, 64 kişiyle, Elazığ, Bingöl, Malatya ve Tunceli illerinde derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler Maxqda bilgisayarlı nitel analiz programıyla analiz edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde göçmenlerin siyasi kimliklerine olan bağlılıklarının göç öncesine göre farklılaştığı tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)